9 Haziran 2016 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 3150 İNCİ BEYİT

3150.( Mevlana Hazretleri kendi özelliklerini anlatıyor)
Gülün aslı, zevalsiz (Yok olmayan) gülfidanı, Mustafa’nın terinden bitmiş, lütfundan (İyiliğinden) meydana gelmiştir;
O ulunun yüzünden yeni ayken dolunay haline gelmiştir gül.

Siz, gülün yapraklarını koparırsınız amma yeniden yeniye can verirler ona, diriltirler onu, yeniden yeniye kol-kanat ihsan ederler güle.

Baharın davetine nasıl icabet etti gül, seyret de gör;

Hani ölmüş, yok olmuşken o dört kuş da Halil’e koşup gelmişti ya, tıpkı onun gibi (Bakara suresi 260).

Sus hoca, dudağını açma, gülün gölgesinde otur da gonca gibi dudak altından, gizlice gülümse.

Üstünlükleri elden kaçırmakla ne de ziyana düştü;
Yazık nefsimize;
Vesileleri (Sebepleri, bahaneleri) bozdu, fırsatları kaçırdı-gitti;
Eyvahlar olsun canımıza.

Bütün kabilelerin övüncü olan o candan (Efendimiz Tebriz’li Tanrı Şems’inden) ayrıldım da kayalar bile halime acıdı, bana ağlayıp inlemeye koyuldu.

Ayrılığım, Turdağı’yla Safa tepesine bir an bile yükletilse depremlere uğrarlar, yıkılıp giderler.

İçimizdeki aşkın kıvılcımları belirse bizi kınayanların tümünü yakar kavurur.

Güzelliğinden bir zerre bile yeryüzüne vursa hiçbir çöl, korkulu olmaz kervanlara.

Yüceliği gönlü aydınlatan, vuslata da, her yüce kişinin anlayamayacağı nura da and olsun;
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             **
Neler öğrendik;
1.    Gül ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa ile bir bağlantılı olduğunu öğrendik.
2.    Allah’ın dostları yeniden yeniye, bahar gibi güzelliklerine kavuşabileceklerini, gösterebileceklerini öğrendik.
3.    Aşkla bağlanılan Tanrı dostu ile ayrılığın çok zor olduğunu öğrendik.
4.    Tebrizli Tanrı Şems’inin güzelliği korkuları giderip eminlik oluşturduğunu öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Her yüce kişinin Tebrizli Tanrı Şems’inin nurunu göremeyeceğini, anlayamayacağını öğrendik, anladık.

Her şeyi içine alacak genişlikte olan gönlümüzü aydınlatan kişiyi de her yüce insanın anlayamayacağını Mevlana hazretlerinden öğrendik, anladık.
                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar