3100.(
Mevlana Hazretleri Tanrı dostu Şems Hazretlerini ile
ilişkisinin özelliklerini anlatıyor)
O
Yusuflar aslanının kanlı ceylan gözleri, gene âşıkların kanlarında yayılmaya
koyuldu.
Evinde
oturup duran can kadını, aşka düştü de çarşafını başına aldı, koşmaya başladı
gene.
Hamları
pişirip olgunlaştıran sevgilinin aşk hayali tenceresi, gene beynin en yüce
basamağına kondu, beyni kaynatıp pişirmeye koyuldu.
Halil’i
(Allah’a dost olanı) seyret, gene aşkın iki
parmağından balla süt emmeye başladı.
Aşkına
tövbe edip bir yana çekilen gönül, gene sevgilinin afsununu (Büyüsüne) duymaya, düzenine kanmaya kalkıştı.
Uyuyanların,
uykuya dalanların fikir damına çıkan gönül, gene aşkımızla bir-bir, yıldızları
saymaya girişti.
O
işi-gücü kötü hırsız ayyarın karasevdası, ip gibi gene saçlara tırmanmaya
başladı.
Aşkın
özündeki naz (Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış), sanatında maharetli bir
sarraf gibi gene avucuna altın, gümüş, bakır kesintileri koymaya girişti.
Tebriz’de
Tanrı Şems’inin lütfu (İyiliği) vardır, keremi
vardır, gene o, gene kulağımızdan tuttu, kendine çekmeye koyuldu.
A
güzel, yüzyıl kaçsan da yanımıza gelmesen gene senin işini alt üst ederiz,
kendi işimize döndürürüz.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Allah âşıklarını avlayıp aşkla kendine bağladığını, yetiştirip
güzelleştirdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretleri Mevlevi dostlarından bıkıp uzaklaşsa
da yine onu bu kararından sevgiyle kendilerine döndüreceklerini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ