3280.(
Mevlana Hazretleri aşkın faydalarını yol ve
yöntemlerini anlatıyor)
Sevgili,
bu rüya mıdır, hayal mi diye iki gözümü ovup duruyorum, acaba ben miyim bu?
Bir
türlü inanamıyorum.
Evet,
benim, fakat benliğimi bırakmışım, varlığımdan soyunmuşum, yeni Ay gibi senin
dolunayına karşı pek ince, pek sönük görünmedeyim.
Padişahlar
padişahının tacını bile hor (Değersiz, aşağı)
görüyorum;
Yüzünün
şevkı (İsteği, hevesi), boynuna bir halka benim,
elbette böyle olacak bu.
Balıklarla
beraber senin denizinin nimetlerini yiyorum;
Kıskançlığımdan
karadakilerle bir türlü kaynaşamıyorum, suyla yağ gibi tıpkı.
İşim-gücüm,
denizden su içmektir amma balık gibi benim de su içtiğimi gören yok.
Cefa
tırnağı dilek damarımı kaşırsa o tırnağın zahmetiyle çenk (Arp’ı andıran telli bir çalgıya benzer) gibi pek güzel
sesler veririm.
Fakat
sen de anladın ki bir tek damarım bile yok;
Atan,
oynayan bir tek damarım varsa göster, kökünden kesip atayım onu.
Ne
iştesin dedin, yok olanın işi de olmaz.
Evet,
doğru;
Fakat
ben yok değilsem, yok olmamışsam neden yurdum, konağım, yokluk olmuş?
Sen,
kıyamet sur’usun, bense ölüyüm;
Sen
ilkbaharın canısın, bense selviyim, süsenim.
Ben,
böylece yarım-yamalak söyledim, gerisini sen söyle;
Sen,
aklın da aklına akılsın, bense pek akılsızım.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Varlığımızdan, benliğimizden soyunduğumuz zaman gördüğümüz
güzelliklerin kendi öz güzellikler olduğunu ve bunlara âşık olacağımızı
öğrendik.
2.
Varlıksız ve
benliksiz olarak kendi özümüzü sevdiğimiz zaman toplumdan farklılaşacağımızı,
kimsenin bilmediği yerden esleneceğimizi öğrendik.
3.
Yokluk yani her
şeyin tasarlanıp hazırlık yapıldığı görünmeyen yerde olmak için dünya
yaşamından yer edinmememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Önerilen, beğenilen, tarif edilen, güzel bir yere
ulaşmak için bizi kendisine bağlamış, her ne varsa bırakıp temizlenmemiz;
Önerilen şekilde davranmamız için de önerileri doğru
kabul edip uygulamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Kullandığımız aklın külli aklın bir küçük parçası
olduğunu, büyük akıldan yararlanmak için koşullarını öğrenip uygulamamız
gerektiğini Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
*
RAVLİ