3240.(
Mevlana Hazretleri kendi özelliklerini anlatıyor)
A
güzelim benim, su, ta kökteyken yolculuğu huy edinmiştir;
Gökten
yağar, havaya ağar (Ulaşır), dağdan çağlar,
derede akar.
Bizim
abıhayatımız, denizin suyundan aşağı değil ya;
Biz
de varlıktan yokluğa dalgalanıp gidiyoruz.
Cana,
ne şu topraktan yaratılmış dünyada bir karar vardır, ne şu boyu büküle kalmış
gök kubbenin altındaki havada.
Hangi
bahçede açılıp saçılmışsa can oraya meyleder, yani o büyük mü büyük, yüce mi
yüce padişahlar padişahının sanat kucağını ister.
Şu
halde bırakma, daha şarap içebilirsin;
Hocam,
bu zulme, bu siteme razıyız biz.
Sus,
şehre fitneler saldın;
Fakat
amcanın canı bir deryadır;
Beyhude
(Boşuna) yere onun susmasını bekleme.
Hiçbir
şeycikler söyleme, gizli bir hazine elde ettim;
Can
verdim amma bir cihan aldım.
Yüzüm,
bir kuyumcuya benziyor, ondan işit sözü;
Diyor
ki:
“
Bir kesim altın verdim, bir maden satın aldım”
Sevgilinin
güzelim gözlerinden ne oklar yedim, kalem kaşlarından ne yaylar elde ettim.
Halka,
örülü-kapalı söyleyeyim şu sözü;
Bunu
falandan satın aldım demeyeyim kimseciklere.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Denizde bulunan
suyun bile ısı ile buhar olduğunu, gökten çıkıp yolculuk edip dua edenlerin
üstüne yağdığını, ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gördüğünü öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin bu yaşadığımız varlık dünyasından her şeyin önceden tasarlanıp
oluştuğu yokluk dünyasına gidip geldiğini öğrendik.
3.
Canımızın dünyada
sunulanlara kanmadığını, bu güzellikleri yaratan sanatkârın çok yakınında olmayı
gizli-açık dilediğini öğrendik.
4.
Hocalığın üstünde
olan makamın Mevlevilik olduğunu, Mevlevi olanın gizli bir hazine elde
edeceğini, can verip dünyalar satın alacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin önerdiği yola girmekle bir
miktar maddi kaybetmemiz olacağını fakat kazancımızın çok fazla olacağını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ