(Mevlâna hazretleri doğru tercihi anlatıyor)
3270. Daracık şekil
tuzağından geçti-kurtuldu;
Bari ey kutluluk (Uğurluluk, bolluk, iyilik), onu ayrılıktanda, zahmetten
de, yalnızlıktan da kurtar.
Öyle de öyle, ister genç ol, ister
koca...
Değil mi ki dünyadan gitmek gerek;
Güzel, bir surette, aşık olarak, ululanmış bir halde şehid olup çevikçe gitmek gerek.
Çağrına koştum, kendi ülkemden
ayrıldım, kapına geldim...
Bari ver o (Sırlar kapısını açan) anahtarı.
Ömür güneşim batılarda battıysa lütfun (İyilik ve yardımınla), bu seherden başka bir seher ağarttı ya.
O yıldız, kutlulukla söndü-gittiyse
de ben, gizlilik güneşinden ağardım ya.
Dünyada layığım (Bana uygun olan), kısa bir ömürden başka birşey
değilmiş...
Fakat gönlüm, lütfuna (İyiliğine, yardımına), keremine (Ululuğuna, asilliğine, büyüklüğüne) layıkmış (Uygunmuş) ya.
Hele ey sakıy (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan).
ayrılığınla gece-gündüz mahmur (Sarhoşluğun sebep
olduğu sersemlik içinde) bir haldeyim...
Sarhoşluktan kadehin dudağını bulamıyorum;
Sen gel.
Gamınla ağlayıp inlemedeyim ama
hele sen neşelen de.,
A güzel, ben bekleyip duruyorum ama hele sen neşelen de.
Sen beni yaralı görürsen, kutlu bir
bakışla bana bakarsın, hoşlanısın...
Ben gönlümü de, canımı da gama ısmarlar-giderim;
Hele sen neşelen de.
Beni neşeli görürsen kızarsın,
gönlün (Kalpte oluşan duyguların kaynağın) kinle
(Gizli düşmanlıkla) dolar...
Bense başımı bile kaşımam;
Hele sen neşelen de.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Dünya yaşamının şekil tuzaklarından oluştuğu, bunun zahmet, ayrılık, yalnızlık oluşturduğunu, uğurluluk, bolluk ve iyilik elde etmek için bu tuzaktan kurtulmak gerektiğini öğrendik.
2. Her insanın kaç yaşında olursa olsun dünyadan gideceğini, gitmeden önce
aşık olarak, ululanmış bir halde şehit olarak kolaylıkla ve çabuklukla gitmesi
daha tercih edilmesi gerektiğini öğrendik.
3. Mevlana Hazretleri takkdir çağrısına uyup ülkesinden ayrılıp Konya’ya
geldiğini, sırların anahtarını istediğini, başka bir aydınlığa adım atmak
istediğini öğrendik.
4. Mevlana Hazretlerinin kısa bir ömür sürse de Allah dostu-yakını Şems
Hazretleri ile tanışmak, iyiliğine ve yardımına kavuşmuş olmanın sevincinde,
sarhoşluğunda olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet sahibi Şems Hazretlerini tanıdıktan sonra kendi arzu ve isteklerini önemsizleştirdiğini, Şems Hazretlerinin neşelenmesi için elinden gelen hizmeti yaptığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Değil mi ki dünyadan gitmek gerek;
Güzel, bir surette, aşık olarak, ululanmış bir halde şehid olup çevikçe gitmek gerek.
Bari ver o (Sırlar kapısını açan) anahtarı.
Ömür güneşim batılarda battıysa lütfun (İyilik ve yardımınla), bu seherden başka bir seher ağarttı ya.
Fakat gönlüm, lütfuna (İyiliğine, yardımına), keremine (Ululuğuna, asilliğine, büyüklüğüne) layıkmış (Uygunmuş) ya.
Sarhoşluktan kadehin dudağını bulamıyorum;
Sen gel.
A güzel, ben bekleyip duruyorum ama hele sen neşelen de.
Ben gönlümü de, canımı da gama ısmarlar-giderim;
Hele sen neşelen de.
Bense başımı bile kaşımam;
Hele sen neşelen de.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Dünya yaşamının şekil tuzaklarından oluştuğu, bunun zahmet, ayrılık, yalnızlık oluşturduğunu, uğurluluk, bolluk ve iyilik elde etmek için bu tuzaktan kurtulmak gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet sahibi Şems Hazretlerini tanıdıktan sonra kendi arzu ve isteklerini önemsizleştirdiğini, Şems Hazretlerinin neşelenmesi için elinden gelen hizmeti yaptığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ