(Mevlâna hazretleri doğru tercihi anlatıyor)
3260. Baban,
iki buğday tanesinin belasından cennetten çıktı;
Cennet
havasındaysan nasıl herise (Keşkek) yersin sen?
Çanak
yalayıcıların arasında (Kendisine çıkar sağlayacak
olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yararlanmak isteyen kişiler
ile) ne vaktedek kaynayıp (Aralarında kaybolup)
duracaksın?
Şu erlerin arasında şu kumara girişmişsin;
Nasılsın, nicesin (Uzun süreden beri sağlığın nasıl)?
Birçok
söz söyledin;
Sözdeki kusurları (Eksiklikleri, noksanları) da örttün, gizledin...
Fakat şimdi Tanrı mehengine (Değerin ve ahlakını anlamaya yarayan sınamaya) vuruldun;
Nasılsın bu çırpınıp (Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak) kıvranışla (Acı çekip, üzülmekle)?
Dertlilerden
sen neden sustun (Çaresini söylemiyorsun)?
Bakışla-görüşle yol alıyorsan(Bakarak, görerek ilerliyensin) ne diye beklemedesin?
Gönlünde,
düşüncende ne varsa, izi, mutlaka yüzünde görünür. Testinin içinde ne varsa
dışına o sızar.
Bir
kerecik o gizli sevgilinin eşiğine doğru koşun...
A kuşcağızlar, zemanenin (İçinde bulunan zaman) tuzağından uçun, kurtulun (Uzaklaşın).
A
güzel huyu (Yaradılışlı ve ruh özelliklerine sahip),
iyi yüzlü;
Yeşillikten o çiceği apacık kopar da gönlün-gözün açılsın.
Gözlerimizden,
senin gamından (Üzüntünden) dolayı gözyaşları
akmada...
Fakat senin nemli gözlerin, Tanrı lütfuyla aydın olsun.
Avın, ölüm kurdundan korktu da öldü-gitti ama gönül ceylanın, yücelerin kutsal bahçelerinde yayılmada.
Dostlardan
göklere "yazıklar olsun" (Üzüntü ve kınamanın çokluğunu anlatan bir söz) sesi
erişti ama sen, o gizlilik göğünde nasılsın, nicesin?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Atalarımız büyük zarar ve sıkıntıya yol açan işini bizim tekrarlamamız gerektiğini öğrendik.
2. Dünya
yaşamında kendisine çıkar sağlayacak kişilere saygı ve hayranlık gösteren
kişilerle beraber yaşandığını, bu şartlara teslim olmamak gerektiğini, bu topluluktan sıyrılıp er kişilerin arasında
yaşamak gerektiğini öğrendik.
3. Allah’ın
ölçülerine göre tartıya alınan kişinin değerinin ve ahlakının anlaşılacağını,
kişi ne yapacağını şaşırmamak, telaşlanmamak, üzüntü ve acı duymamak-çekmemek
için önceden aklını başına alması gerektiğini öğrendik.
4. Sevgimizde,
isteğimizde, düşünüşümüzde, sevdiklerimizle olanların izlerinin insanın yüzünde
mutlaka görüleceğini öğrendik.
5. Her
zamanın oluşturduğu içinde yaşanılan ve etkisinde kalınan oyalayıcı ortamdan
çıkıp gizli sevgilinin-Allah dostunun olduğu yere koşmamız gerektiğini
öğrendik.
6. Güzel
yaradılışlı ve ruh özelliklerine sahip Allah yakınının kokusunu alacak
yakınlığa ulaşmamız, onun ilgisini çekecek uygunluğa ulaşmak için çalışmamız
gerektiğini öğrendik.
7. Dünyalık
avcılığımızın ölüp gideceğini, kalbimizde oluşan duyguların kaynağının
yücelerde kutsal bahçelerde gezeceğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Pişmanlık duymamak için, uyarıları, önerileri söyleyen, Allah’ın öğrettiği ölçülerde yaşamış kişilerin sözlerine önemseyip uygulamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Şu erlerin arasında şu kumara girişmişsin;
Nasılsın, nicesin (Uzun süreden beri sağlığın nasıl)?
Sözdeki kusurları (Eksiklikleri, noksanları) da örttün, gizledin...
Fakat şimdi Tanrı mehengine (Değerin ve ahlakını anlamaya yarayan sınamaya) vuruldun;
Nasılsın bu çırpınıp (Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak) kıvranışla (Acı çekip, üzülmekle)?
Bakışla-görüşle yol alıyorsan(Bakarak, görerek ilerliyensin) ne diye beklemedesin?
A kuşcağızlar, zemanenin (İçinde bulunan zaman) tuzağından uçun, kurtulun (Uzaklaşın).
Yeşillikten o çiceği apacık kopar da gönlün-gözün açılsın.
Fakat senin nemli gözlerin, Tanrı lütfuyla aydın olsun.
Avın, ölüm kurdundan korktu da öldü-gitti ama gönül ceylanın, yücelerin kutsal bahçelerinde yayılmada.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Atalarımız büyük zarar ve sıkıntıya yol açan işini bizim tekrarlamamız gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Pişmanlık duymamak için, uyarıları, önerileri söyleyen, Allah’ın öğrettiği ölçülerde yaşamış kişilerin sözlerine önemseyip uygulamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ