(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4760.
Ağacın dalından, oynamayı öğren, raksa gir;
Lâleden,
dağdan sesler işit.
Reyhan,
yeşilliğe, bir sırdır, söylüyor;
Bülbül,
gülden bir nağme istiyor.
Çimenler,
yelle dalga-dalga coşuyor;
Denizde
de bir bildiklik (Tanıdıklık) havası esmede.
Denizden
gebe kalan buluttan, gelinin gözündeki ağlayışa benzer ağlayışı seyret.
Bulutun
ağlayışından, şimşeğin gülüşünden, sümbülün boy atmasına, selvinin yücelmesine
bak.
Onlara
karşı, kumrunun kulağı, âdeta tuzak kurmuş;
Bahaneler
öğrenmek istiyor sanki.
Nergis,
süsene, hadi diyor, sen de kınayışla karışık bir övüş söyle.
A
yüzlerce dili olan süsen, kuşlara devlet kuşunun hikâyesini oku.
Süsen,
sus diyor, değeri ağır bir kadehle sarhoşum ben.
Sarhoşum,
kendimde değilim;
Dilimden
yanlış bir söz çıkarsa bilmem artık.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Aşk
yolcusunun konuşmayı bırakıp akl-ı küll kullanarak doğadaki görülen genel
uyumu, uzlaşmayı, ezgiyi izlememiz, gözlememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Zıt
olarak görsek bile yaratılanların birbirini tamamlayan, bütünü oluşturan, uyumu
oluşturan ilişkiler içinde olduğunu görmemiz, bilmemiz anlayıp bir araya
getirmeye çalışmamız gerektiğini, Allah’ın sanatını aklımız yettiğince anlamak
için uğraşmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ