4 Nisan 2019 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4540 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4540. İki katre (Damla) gönül kanına;
Düşünce (Duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, konu üzerinde ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum), tedbir (Önlem, hazırlık), ince şeyleri anlama kabiliyetini vermişsin sen.

Aşka;
Kudretinle erlik (Güvenirlik mertlik), erkeklik (Erkekçe yiğitçe davranış), pehlivanlık vermişsin sen.

Her gece halktan, şu beş ışığı alırsın sen.

Senâyî'nin öğüdüydü bu:
Ap-açık görmeyi istiyorsan canınla oyna.

A Tebrizli Şems, baştan-başa nurdan ibaretsin sen;
Çünkü gül bahçesinin ışığısın sen.

Bir şeker alıcısı, Mısır'dan kervan geldi diye haber verdi.

Yüz deve, hepsi de şeker kamışı yüklü;
Yarabbi, ne de güzel armağan.

Gece yarısı bir mum geldi-çattı;
Ölünün bedenine can geldi.

Dedim ki:
Açık söyle;
Filân (Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görünmeyen bir özel adın yerini tutan kelime) geldi, filân dedi.

Gönül, çeviklikle yerinden sıçradı;
Akıldan bir merdiven dayadı.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.     
2.    Gönlümüzün de aklımız gibi düşünme, önlem alma, ince şeyleri anlama yeteneğini aşkın vereceğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin nurlu ışığından yararlanmak, tat almak gerektiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Gönlümüzün akıldan yapılmış merdiveni Mevlana Hazretlerinin tarif ettiği, Şems Hazretlerinin aydınlattığı yere giderek bulmak, yücelere dayanmış bu merdivenden yukarıya doğru yol almak gerektiğini öğrendik, anladık.                
                      *
Gam ye de gam artıranların ekmeğini yeme.
Çünkü akıllı gam yer, çocuksa şeker.”

Nazlanmak için gül gibi bir yüz lâzım.
Sende [böyle bir yüz] yoksa [bari] kötü huyun etrafında dolaşma.

Yüzü çirkin olanın nazı da çirkindir.

Kör gözün sancıması çetindir boğazlık etmeyi bırak.
Eşeğin kulağı eşeğin başına lâyıktır.”

Seni yoldan alıkoyan söz ister küfür olsun ister iman;
Seni dosttan uzak düşüren sûret ister güzel olsun, ister çirkin.”

“Kendi tasanı kendin çek, başkalarından [ne gelecek diye] düşünme. 
Önüne kendi torbanı koy.”

Sapıklık sahiplerinin Kur‟an‟da sözden başka bir şey görmemeleri şaşılası değildir.
Körün gözü, ışıkla dolu güneş ışınlarından sıcaklıktan başka bir şey elde edemez.”

“Hayır, o bilgenin öğüdünü tutarım ve hastalıklı kınamalara bakım kalbimi bozmam.” boş konuşma da kendi işini yap.

“Peygamber değilsin madem, ümmetten (Muhammed’e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslüman) ol. Sultan değilsin madem, riayetten (Saygı duyan, ağırlayan, değer veren, boyun eğenlerden) ol. ”sabır rahatlığın anahtarıdır.

Senâî‟nin nasihati şudur:
Müşahede (Allah âlemini görme) yoluyla yakîne (Sağlam bilgiye) ermek istiyorsan canından geç.”

Dağa (Çok büyük, çok iri, çok güçlü birinin yanına) geldiğinde güzel seslen.
Dağa karşı ne diye eşek sesi çıkarıyorsun?”

“Her şeyi aramadıkça bulamazsın.
Ancak bu sevgiliyi bulmadıkça aramazsın.”

“Gün pek aydınlıktır, ama gün ışığına kapalıdır hepsi.
Çünkü hepsi kapatmıştır penceresini.

Çirkin huyları yüzünden güzel huy ve düşünceye düşmandırlar. Gözleri hasta olduğundan aydınlık güneşe düşmandırlar.”

İnsanlar akıl sahiplerinden rahatsız olmaz.
Akıldan kaynaklanan sevgi azalmaz.”

Ey mal sahipleri, ibret (Alınması gereken dersi, uyarıcı sonucu) alın, ibret alın.

Ey söz sahipleri, özür dileyin, özür dileyin.

Ey öğüt yerlerini siyahlık kaplamış olanlar öğüt alın.

Ey yanaklarında aklar bitmiş olanlar, özür dileyin;
Bahaneler getiren şu can konuşamaz hâle gelmeden önce, ibretler gören şu göz işe yaramaz olmadan önce.

Dünyada nice şahlar vardı ki saltanatlarının göğünden okları Ülker yıldızına ulaşır, mızrakları ikizler burcunu delerdi.

Şimdiyse bakın, ölüm yüzünden Büyük Ayı yıldızları gibi okları bölük pörçük, mızrakları tel tel olmuş.

Sende hayvânî, şeytânî ve rahmânî [boyut] var.
Hangisinden sayılırsan hesap günü o olursun.

Sen dur bakalım. İsrâfil sûra üfleyince güzel yüzün kaybolup çirkin yapın açığa çıkacak.”

Duydun mu, bilmeyen biri, dişi ağrıyan birini ziyaret gitmiş.
Yeldir (Osuruk), demiş, bundan dolayı üzülme.
[Hasta] demiş, evet, ama bu sana göre öyle.
Sancı senin olmadığından senin için yeldir.”

“Canı olan, mevcut olanı görür.
Mevcut olmayanı gören ise başkadır.”

“Sedefte inci ara, ceylanda misk.
Yiğitlerde yürek ara, cahillerde laf.”

Hasedin (Kıskançlığın) dili köle satıcısı olunca, bir keten bezine bir Yusuf bulursun.”
“Ben ve sen, insanı iki kıldı.
Ben ve sen yokken sen bendin, ben sendim.”

Mevlana Hazretlerinin sevdiği, saydığı Senâyi Hazretlerinden aldığı ve etkilendiği NÜSHA şarkiyat araştırmaları dergisi yıl IX sayı28 2009/1 dan alıntı yaparak andık.

Hazrete sevgi ve saygılarımızla rahmet dileriz.
Allah razı olsun hizmetlerinden.
             *
RAVLİ

Popüler Yayınlar