(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
4710.
Akarsu gibi her bitkiye yaşayış vermen gerek.
Dudağının
lâfını edeyim mi, etmeyelim mi a lâ'l (Kırmızı değerli taş
gibi) dudaklarına değer biçilemeyen güzel?
A bütün
sözlerimiz, yalnız senin bulunduğun, bizimse yok olup gittiğimiz a ne kul-köle
olasıca dilber (Şems Hazretleri).
Benim
bulunduğum yerde hatadan başka bir şey yok;
Senin
bulunduğun yerdeyse bağıştan başka bir şey yok.
Burada
söz söylemek, bedenledir;
Ordaysa
tamamıyla varlıktır, candır.
Yıldızlar
boyuna yürür-giderler amma ayakları yoktur;
Yüzlerce
tulum (Deriden yapılmış su kabı) yürür-gider;
Saka
(Su dağıtıcı) görünmez.
Eyyub
(Peygamber) gibi hastadır onlar;
Derken
sağlığa-esenliğe (Sağlığa, sıhhate) kavuşmuşlardır;
Fakat
ilâç yok ortada.
Yâkub
(Peygamber) gibi gözleri görmez olmuştur;
Derken
görmeye başlamıştır gözleri, fakat tutyasız (Göze
çekilen iyi görmeyi sağlayan madde).
Balık
gibi yol yürürler, koşup yelerler (Aceleyle, telaşlı
bir biçimde koşarak);
Yollarını
görürler;
Fakat
ışık yok.
Senin
kıskançlığın yüzünden ağzımı kapadım;
Şekerine
de son yok ki.
Bütün
mânâ müftülerinden (Dini konuyu manalandıranlardan),
kanımın dökülmesi hakkında fetvâ geldi.
Halka
söyle;
Benim
hilemden (Aldatmak, yanıltmak için düzen kurmamdan),
lâtifemden (Şakalarımdan), dâvamdan (Amacıma ulaşmak için izlediğim yoldan) uzak dursunlar.
Gönüle,
böyle oluş, hoşuna gidiyor mu dedim;
Nâra
atarak evet, evet dedi.
Gönlüm,
bir rebapçık aldı eline de çalmaya koyuldu;
Yani
hoşuz biz dedi.
Çünkü
bu kınayış, varlıktan (Para, pul, mülk, zenginlikten)
gelmede;
Hâlbuki
benim olduğum yerde kınayış (Ayıplama) nerde?
Benim
olduğum yere ben bile sığamıyorum;
Artık
bir başkası sığabilir mi oraya?
Cevap
ver, hayır-hayır de.
Sen, ben olursan onu göremezsin;
Çünkü
vakit gece, göz de kör.
Fakat
senin gözün, bu göz oldukça nerden göreceksin?
Nefis
(İstekler) parasında bizim damgamız yok ki.
A
kendine bile hayrı olmayan kişi, Tebrize git, Şemseddin'e kaç bari.
Mademki
kardeşlik tarafına koşmaktasın, önce yüzünü yuman (Yıkaman)
gerek.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin kendini gösterip hareketsiz kalan canlılara hareket vermesi
gerektiğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin sözlerini değer biçilemez sır içeren sözler olduğunu öğrendik.
3.
Dünyada
söylenen sözlerin hatalarla dolu ve yetersiz olduğunu, Şems Hazretlerinin
bulunduğu yerde söylenen sözün candan kalıcı sözler olduğunu öğrendik.
4.
Her
şey anlaşılması için görünür olması gerekmediğini öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerin bulunduğu yerde aşk hastalığının olduğunu bunun da ilacının
olmadığını, bir sözle iyileşeceğini öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin bulunduğu yerde göze bir şey sürmeden kör gözün bile gören göz
olacağını öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerinin bulunduğu yerde ışık gerekmediğini, nurla her şeyi hakikatiyle
görüldüğünü öğrendik.
8.
Şems
Hazretlerin bulunduğu yerde ele ayağa, kanata ihtiyaç olmadan istenilen yere
gidildiğini öğrendik.
9.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerine aşık olmasını, aşk ilmini ondan almasını,
Allah’a en yakın makamın aşk makamı olduğunu bilmeyen veya habersiz olan din
adamlarının kınadığını, Mevlana Hazretlerinin bu kınayışlara aldırmadığını,
amacında ilerlediğini, kendisine sevgiyle bağlananlara bu yolu gösterip yardım
ederek faydalanmalarını sağladığını öğrendik.
10.
Sen-ben
davasında olanların Şems Hazretlerinin hakikatini göremeyeceklerini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Kendisine
bile faydası olmayan kişinin Şems Hazretlerine doğru, aşk makamına doğru olanca
hızı ile gitmeleri gerektiğini Mevlana Hazretlerinin öğütlediğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ