(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4570.
Candan, o arılığı (Yabancı şeylerden arınmış,
katışıksız, saf halini) aradım;
Evet
dedi, arılık vardır amma bir zamancağız için.
Dedim
ki:
Sana
eşit ne altın (Üstün nitelik, değer) var, ne
kimya (Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey);
Bundan
böyle gizleme.
Şimşeğe
benzeyen (Parıltı) şu sözün, ondan doğuyor;
Ondan
başka cana canlar katan, ondan başka gönüller alan yok.
Yanılıyorsun
dedi;
O
değilim ben;
Ben
Hasan'ın (Güzelliğin, iyiliğin) babasıyım, Abu-1
Alâ (Herhangi
şan şeref sahibi) değilim.
Dedim
ki:
Nergis
gözlerinin başı için şivelerle-işvelerle (Naz, eda ile)
kovma beni.
Senin
şu kanlı bakışların, binlerce kişiyi öldürdü;
Hiçbiri
de kan diyeti istemedi.
A
ululuğu. Tanrı ululuğundan başka bir şey olmayan, and olsun Allaha ki sensin,
çünkü sende senlik yok, sensizsin
sen.
Sensin,
fakat sen olmasan da gözlerini senden ayıran yok ki.
Vara,
yok buyursan nerde o kudret ki neden yok oluyormuş diyeyim, haddim mi?
Mıknatıssın
sen, cansa demire benziyor;
Sarhoş
bir halde geliyor;
Fakat
ne başı var, ne ayağı.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Gönülden, içten temizlik saflık bulabileceğimizi ama
kısa bir süre için olduğunu öğrendik.
2. Şems Hazretlerinin üstün nitelikleri ile insanın
dinçliğini, neşesini, yaşama gücü ve isteği verdiğini öğrendik
3. Şems Hazretlerinin iyilikleri ve güzelliğin kaynağı
olduğunu, herhangi bir şöhret sahibi olmadığını öğrendik.
4. Şems Hazretlerinin kişiye zarar verdiği görülse bile
zarar görenin Hazretten davacı olmadığını, yapılan işleme razı olduğunu
öğrendik.
5. Şems Hazretlerinin benlik olmadığından; büyük olma
durumunun Tanrı ululuğundan başka bir ululuk olmadığını öğrendik.
6. Kendini yok edip Allah’ta var olanın Tanrı ululuğuna
kavuşacağını öğrendik.
7. Şems Hazretlerinin sözlerinin doğru ve uygun olduğunu,
olmasa bile Allah’ın doğru hale getirdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretleri avlayacağı özel kişileri mıknatıs gibi kendine çektiğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ