DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 3940 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

3940. Kendini kaybediş te öyle bir yere erişti ki orada ne yer vardı, ne gök.

İleriye gitse ayağı yok;

Otursa ziyan edecek.

Derken ansızın o mahvoluş yanından, o neliksiz-niteliksiz ışık dünyasından, lâtif ışıklardan meydana gelmiş bir sancakla yüz binlerce mızrak gördü;

Meftun oldu (Tutuldu, gönül verdi) -gitti.

Tutulmuş ayağı, yürür oldu;

O şaşılacak çölde yola düştü, gidip duruyordu.

Belki oraya ayak basarım da diyordu;

Kendimden de kurtulurum, kendimden aşağılardan da.

Derken önüne iki vadi çıktı;

Birisi ateşti, öbürü güllük-gülistanlık.

Gir ateşe, atıl ateşe de gül bahçesinde neşelere-sefalara dal diye bir ses geldi.

Diyordu ki ses:

Güllüğe dalarsan kendini külhan ateşinin içinde bulursun;

Ateşe atılırsan İsa gibi, meleklerin kanatları üstünde göğe ağarsın; Gülistana (Gülbahçesine) dalarsan Kaarûn gibi (Çok zengin) yere batarsın (Bütün mal varlığı bir anda yok olur);

                   ***

DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN

Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI

KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                        ***

Neler öğrendik;

1.    Kişinin kendini önemsemesini bırakıp başka birisini çok sevdiği zaman aklının etkisini kaybedeceğini, akşın büyüklüğü içinde ne tarafa gideceğini bilemeyeceğini çünkü bu alanda yönün olmadığını, ne yapacağını bilemeyeceğini öğrendik.

2.    Mahvoluş dünyasında nur ışıkları arasında bir sancakla askerlerin etrafında olduğu asıl seveceğini göreceğini öğrendik.

3.    Kişinin kendimden de kendimden aşağılardan da kurtulurum diye sancağın olduğu yere doğru giderken önüne iki vadi çıkacağını öğrendik.

4.    Biri ateşlerle dolu, diğeri gül bahçeleriyle dolu olan vadinin başına geleceğini öğrendik.

5.    “Gir ateşe, atıl ateşe de gül bahçelerinde neşelere- Safalara dal” diye bir ses duyacağımızı öğrendik.

6.    Gül bahçelerine dalanların kendini ateşte bulacağını, sahip olduklarını bir anda kaybedeceklerini öğrendik.

7.    Ateşin içine dalanların meleklerin götürdüğü göğe çıkacaklarını öğrendik.

                    *

İşte böyle yaren;

İlahi âlemine inançları sağlam, kendinden vazgeçebilen, cesur kişilerin gideceği yer olduğunu, bu yere kişilerin sınanmadan alınmayacağını öğrendik, anladık.

                     *

RAVLİ