(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
3930.
Kendini ölüye döndürme de insan canıyla diri ol.
Gördüğün
işi ortaya koy;
İyiden
iyiye bil ki o, Tanrı işidir.
Gazelin
kalan kısmını gizlice söyleyeceğim;
Hamların
yanında söylenemeyecek.
*
Sus;
Dil
sözüyle (Gördüğünü veya duyduğunu olduğu gibi söyleyen
ile) Furkan nûru (Allah’ın koyduğu ölçü ile zıt
değerlere sahip olan şeylerin birbirinden seçilip ayrılmasını sağlayan ışığı
olan, gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış,
kavrayış, sağgörü, geniş görüşlülük sahibi olmak) arasında yüz binlerce
fark var.
Akıl,
aşkın elinden afyon yuttu;
Akıl,
delirdi-gitti şimdi.
Delinin
aşkı da, akıllının aklı da;
İkisi
de deli-dîvâne bugün.
Aşkla
denize giden ırmak;
Deniz
kesildi, ırmak mahvoldu-gitti.
Aşkla
vardı da bir kan denizi gördü;
Geçti,
ta ortasına oturdu akıl.
Kan
dalgalan, başım aştı;
Her
yandan onu, cihetsizlik tarafına götürmeye koyuldu.
Sonunda
kendisini tamamıyla kaybetti;
Aşkla
çevikleşti, güzelleşti.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin yaptığı işin Tanrı işi olduğunu öğrendik.
2.
Dil
ile söylenen sözün en altta olan anlatım olduğunu biçimi olduğunu öğrendik.
3.
Furkan
nurunun ışığında Allah’ın ölçülerine göre iyi-kötü, faydalı-zararlı,
kuvvetli-zayıf, dayanıklı-dayanıksız, kısa-uzun, hemen-sonra gibi farklılıkları
gören gözle anlatım ile baş gözüyle bakıp diliyle söyleyen arasında yüz
binlerce fark olduğunu öğrendik.
4.
Aklın
aşk etkisinde olduğu zaman etkisini yitireceğini öğrendik.
5.
Aşkla
büyük bir alana girenin küçüklüğünün kalmayacağı, girdiği yerin büyüklüğüne
uyum sağlayıp farklılıkları üstünden atacağını öğrendik.
6.
Aşkın
kişiyi sağ-sol-ön-arka-yukarı-aşağı yön kaydında bırakmayacağını, yönsüzlüğe doğru
götüreceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkta
kendini tamamen kaybedenin hızlı hareket eden ve güzelleşen kişi olacağını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ