(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4120.
Bana, bir vaatte bulunmuştun (Bir işi yerine getirmek
için söz vermiştin) hani;
Nerde
o vaat?
Burada
bir ben varım, bir sen varsın;
Göster
bana, nerde?
Hile-düzen,
kime yapılırsa yapılsın, hoş bir şey değildir;
O
yalan, ahde vefa ( Verilen sözde durma) nerde?
Rebapçının
kız-oğlan kızı gibi dudağını yummuşsun;
Hani
o açılış-saçılış;
Nerde o
bağış?
A
vaadi (Verdiğin söz), gerçek sabaha benzeyen,
nerde o mum, nerde o ışık, nerde o parıltı?
Ne vaktedek yakışmaz sözler söyleyecek, sövüp
duracaksın?
O
gönül alıcılık, o yaklaşık alır (Uygun, yaraşır)
sözler nerde?
Kalkın,
çekin onu benim yanıma;
A
topluluk, nerde yardımınız sizin?
A
yürekleri taş kesilenler, cevap verin, o akıyk (Akik)
madeni (Çok değerli şeyleri içinde bulunduran),
o kimya (Üstün özellikler taşıyan, az bulunan, çok
değerli olan) nerde?
Ya
büyü yaptı, bağladı gözümüzü;
Nerde
o büyücü, nerde o düğümleri çözen?
Yahut
da kanadım açtı, havaya uçtu;
A gönül
kuşu, nerde o hava?
Vallahi
de gitmedi, gidecek kişi değil o;
Biziz
kendimizden geçip giden;
Nerdeyiz
biz?
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin varlığını hissettiği halde baş gözüyle
göremeyince telaşla onu aramaya başladığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin Allah dostlarından ayrılmadığını, yalnız ve çaresiz bırakmağını
ancak biz kendimizden geçince gözünün önündekini bile göremeyecek hale
geldiğimiz için onu göremeyeceğimiz için telaşlanacağımızı öğrendik, anladık.
*
RAVLİ