(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4080.
Canım, tapında hizmet kemerini kuşandı (Karşılık
beklemeden hizmet etmeye hazırlandı);
Bizi
ne diye ağır elbiselerle aldatıyorsun sen?
Sus,
senden başkasını istemiyorsun.
Bizi
bağışlarla ne diye aldatıyorsun sen.
A
güzelim, aslan da yüzüne av olmuş, ceylân da;
Böyle
yüz, nasıl gizlenebilir ki?
Gücün
ne kadar yeterse o kadar örtedur;
İstersen
kat- kat peçelerle ört yüzünü.
Terazi
burcundan doğan güneş (Denge burcunda gece ile gündüze eşitliğin
olduğu zaman), gönüllerin pencerelerine vurur, ışır- durur (Aydınlık verir).
Gelin
diye aşk gürültüsü, yokluk ülkesini de doldurdu, varlık ülkesini de.
A
iki şekere benzeyen lâ'l (Kırmızı taş gibi) dudakları,
aklı yakıp yandıran, a iki oka benzeyen gözleri, delecek ciğer arayan dilber.
Daha
otuz beyit söylememi istedi o güzel, sarhoşluk, bu isteğe düşürdü onu.
Fakat
o yanda bir evdir açıldı da o evin yüzünden otuz beyti, bir beyte sattım-gitti.
Söyle
ilkbaharın parlaklığını;
Söyle
ey lâleliğin neşesi, söyle.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin çeşitli hediyelerle Mevlana Hazretlerini sevdiğini gösterdiğini
fakat Şems Hazretlerinin kendinden başkasını düşünmüyormuş gibi davranış içinde
olduğunu öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerine karşılık beklemeksizin hizmet etmeyi kendisine
amaç edindiğini öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin nurlu yüzü olduğunu, yüzüne kat-kat örtüler örtse gene nurunun
dışarıdan görüneceğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin Allah’ın güzelliğini taşıdığından binlerce beyit
yazdığını yine de yeteri kadar anlatamadığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Güzelliği
başka bir güzelliğin anlatabileceğini, neşeyi neşeli olanın anlatabileceğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ