(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4140.
İnciler saçan akıykını (Akik taşını) görmüş de
inciler (Şekil değiştirmeyen hakikatler) utanmış;
Tane-tane
eriyip gidiyorlar.
*
Bedende, onun aşkından meydana gelen yel (Rüzgâr),
râziyane ile (Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
olmakla) yatışmaz (Sakinleşmez).
Yalnız
âşıklardır erkek (Sözüne güvenilir, mert)
olanlar;
Şu
halksa mesanede (İdrar torbasında)
kala-kalmıştır.
Sâki
(İnsan ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru saçan kimse),
sun kadehi (Tanrı şarabı ile bizi kendimizden geçir);
Geceden
kalmış sarhoşlarız biz.
Su
serp ( Gönlüme dağılacak biçimde su dök) , çünkü
gönül ateşi, yalım-yalım (Alev-alev) göğe
çıkıyor.
Elimde daima Mushaf (Kur’an)
vardı;
Şimdiyse
aşkla çalparayı ( Köçek zillerini) taktım
ellerime.
Teşbihle
(Benzetme ile) meşgul olan ağızda şiir var,
rübâî (Dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları
ile yazılan şiir) var, nağmeler (Güzel, uyumlu
sesler, ezgiler, melodiler) var şimdi.
Nice
ibadet yurtlarını (Din buyruklarının yapıldığı yerleri)
sel götürdü;
Hem
de nasıl sel;
Sanki
uçsuz-bucaksız bir deniz.
Rebaptan
(Telli sazdan), yaysız nasıl ses çıkmazsa, ayık
oldum mu da benden hikâye duyulamaz.
*
Beni sarhoş et, ondan sonra Kinâne oğullarının (Hz.
Muhammed peygamberin on ikinci atası Nadoğlu Mâlik’tir.
Bu zatın adı Kinane oğlu Kays’tır.
Bunun babası da Huzayma’dır) hikâyelerini dinle benden.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin değişmez hakikatleri bile değiştirecek kuvvette olduğunu, böyle
birine âşık olmadan başka bir davranış olamayacağını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin çok değerli özelliğini ancak âşıkların görebileceğini,
anlayabileceğini, sıradan birilerinin anlayamayacağını öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin özelliğini gören sözüne güvenilir mert kişilerin sadece kabul
etmekle yetinmeyeceğini, ona sevgiyle, dostlukla bağlanacağını öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini tanıdıktan sonra Kur’an emirleri sınırlarının son
sınırlar olmadığını görüp anladığını, sevincinden oynamaya başladığını, uçsuz
bucaksız Allah ilminin denizinde gezinmeye başladığını, hakikat bildiğinin
başka bir hakikatinin olduğunu gördüğünü, sarhoş olduğunu öğrendik.
5.
İbadetin
sadece yeryüzünde olmayacağını, her yerin ayrı bir davranış şekli olduğunu
öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretlerinin Allah’ın sırlarını söylenmemesi gerektiğini bildiğini ancak
sarhoş olunca bu sırları şiirlerinde kendinde olmadan söylediğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
İki
şeyin birbiri ile olan ilişkisi ile ancak var olmanın ses ile gösterdiğini,
anlatılacak hikâyeler hatırlanıp söyleneceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ