30 Nisan 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2890 İNCİ BEYİT

2890. Biz geceleri, ta sabahlara dek yapayalnız sevda dalgaları (İsteğimizin çoğalıp azalması) arasında bocalar dururuz;
İstersen gel, bağışla bizi, istersen git, cefa (Eziyet) et bize.

Benden kaç da sen belaya (İçinden çıkılması güç, sakıncalı durumlara) uğrama;
Selamet yoluna düş (Her türlü korku ve tasa ve tehlikeden uzak, güvenli yolda git), bırak bela yolunu.

Gözyaşları dökerek gam (Tasa, kaygı, üzüntü) bucağında (Yerinde) sürünüyoruz;
Akan gözyaşlarımızın yolunda (O kadar gözyaşı çok ki değirmeni döndürecek kadar), yüz yerde, yüz tane değirmen kur (Benliğini öğüterek toz et).

Zalim, gaddar biri var, mermerden granitten bir gönlü var onun, bizi tutup çeken gaddar, adamı öldürür de kimsecikler, bari kanının pahasını (Kan parasını) ver diyemez ona.

Güzeller padişahına, âşıklara vefa (Sevgiyi, dostluğu sürdürmek) etmek vacip (Yapılması gerekli) değil;
Ey yüzü sapsarı kesilmiş âşık, sen sabret (Ses çıkarmadan bekle) de gör, sen vefakâr (Sevginde devamlı) ol.

Bir dert var ki ölümden başka devası (İlacı, çaresi) yok;
Artık ben, nasıl olur da bu derde çare bul diyebilirim?

Dün gece rüyada bir pir (Yaşlı, olgun, bilgin) gördüm, aşk köyündeydi, eliyle bana yanımıza gel diye işaret etti.

Dedi ki:
“ Yolda ejderha (Sinsilik ve hainlik tuzakları) varsa, sende de zümrüt (Yılana zümrüt gösterilince gözünü kör ettiği varsayılan) gibi bir aşk var;
Yürü, bu zümrüdün şimşek gibi parıltısıyla ejderhayı kov.

Yeter artık kendimde değilim ben, hünerini artırmak istiyorsan var, Abû-Alî’nin (Filozof İbni Sina) (Metafizik, ruh bilim, akıl) tarihinden bahset, Abu-l Alâ’nın (Şair Al-Maarri) (Kötümser ve karamsar şiirleri olan şairin) öğütlerini söyle.

A iki gözüm, gündüzdür, penceremden bir bak;
Güneşin aslı, özü sensin, mademki geldin, seher çağını belirt.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Âşık olanın sevgisinin bir çoğalıp bir azalarak devamlı olduğunu öğrendik.
2.    Âşık olanın başına çok sıkıntılar gelebileceğini, sıkıntılara dayanma gücü olmayanların bu yola girmemesi gerektiğini öğrendik.
3.    Âşık olan kişinin ben ve benliğinin kalmayacağını, kendini toz duman edeceğini öğrendik.
4.    Âşık olunanın sert yapıda olduğunu baştan kabul etmemiz gerektiğini öğrendik.
5.    Âşıklıktan kurtuluşun ölmeden önce ölmek olduğunu öğrendik.
6.    Aşkın dünyaya ait her hileden, her tuzaktan kurtardığını öğrendik.
7.    Sıradan insanların saygısını kazanmak isteyenlerin metafizik, ruh bilimi, akıl, konularında öğrenim yapmasının, kötümser ve karamsarlık içinde kalmaya razı olmalarının gerektiğini öğrendik.
                                 *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin gözünden ve aydınlık penceresinden hayata ve gerçeklere bakanın hayatın özünü anlayıp kavrayabileceklerini, aşkla bağlanıp katılanların aydınlık çağa gelmiş olacaklarını öğrendik, anladık.
                                 *                

RAVLİ

Popüler Yayınlar