5 Nisan 2015 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2440 İNCİ BEYİT

2440-  Davran, sıçra, kalk uykudan da bak, işte apaydın gün geldi;
Tut, çek, sök çıkar uykudan, gitme çağı gelip çattı.

Ne vaktedek işaretler gelip duracak da sen duymazlıktan geleceksin?
Korkuyorum, aşk, bu hoca aptallaştı, bön (Budala, ahmak, saf, avanak) bir adam bu diyecek.

Başak devşirenler (Sapla samanı birbirinden ayırarak) geçip gittiler de şu başak devşiren otura (Nasıl yapacağını bilmeden) kaldı.
Öyle ağırlaştı, öyle hamlaştı ki harmandaki yığına döndü.

Ey âşıklar, güzellikte herkesi geçen o Ay, haber gönderiyor size.
Gökyüzünde bir tomar üstüne bir satır yazı yazdı, kimdir burada okumak bilen ki gelsin de okusun o satırı.

Safranla yazılmış, can sırrıdır bu satır, her harfi yeniden yakılmış, yalımlaşmış (Alevlenmiş) bir ateş, ta yüreklere işlemekte.

Bir bucağa sığınmışız, aşka düşmüşüz, yamalı hırkaya bürünmüşüz;
Biz nerdeyiz, halk nerde?
Fakat o boğazımızdan tutmuş, bizi çekip duruyor.

Elsiziz, ayaksızız, bir top gibiyiz, onun bulunduğu tarafa yuvarlanıyoruz;
Çevgen saçları, bizi o yana doğru koşturup duruyor.

Bu yana koştum mu çevgeni saldırır da kendi tarafına çeker beni, söyle bakalım, kim bilir bu sırrı?

Ne yanda olursam olayım sarhoşum (Elsiz, ayaksız top gibiyim), onun çevgenine (Topa vurulan ucu eğri sopasına) tapmadayım;
Hükmünü yürütünceye dek yokluğun ta içinde varım, var gibi görünmedeyim.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’tan her an kendisine yaklaşmamız için çağrılar geldiğini, görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek üç maymun olmaktan çıkmamız, yola düşmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Allah’a giden yolun uzun olduğunu, olgunlaşmamış olarak kalmamızın yanlış olduğunu, vakit kaybetmeden yola düşmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Allah kendisine aşk duyanları seçtiğini, bu insanı kendisine çektiğini, diğer insanları kendi haline bıraktığını öğrendik.
                                *   
İşte böyle yaren,
Her ezan, her sala, her Kur’an okunması, her mevlit okunması, her ölüm, her mübarek gün ve gecenin yola çıkmamız için uyarı olduğunu bunun da Allah’ın daveti olduğunu öğrendik, anladık.

Allah’ın davetini önemseyenlerin Allah dostlarını arayıp bulması, onların sözlerinden ve hayat hikâyelerinden yaklaşma yollarını öğrenmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *  

RAVLİ

Popüler Yayınlar