2790. Ey batıl ümmet (Çürük,
temelsiz, asılsız, geçersiz inançlara sahip topluluk), ekmek için
savaşın, ekmeğe koşun!
Ey
devlete, ikbale ( Baht açıklığına kavuşan) erişen
ümmet (Hz. Muhammed’e inanarak onun yaptıklarını ve söylediklerini
uygulayan topluluk), siz de cana yürüyün, can elde etmeye bakın.
Hayvan
ot çeker, ot yer, ottan başka bir şey bilmez; akıyk (Akik),
mercan (Değerli olanı) arayansa insandır.
O
bahçeler uyumuş, hiçbir şeyler yok oralarda;
Bu
bahçeler açılmış, çiçekler vermiş, bu devrişilip padişahın sarayına giden
paydır.
Canlar
(Dostlar) var, (Allah’a,
Allah dostlarına) erişmemiş, tuzaklarda sürünüp durmada;
Canlar
(Dostlar) var, uçup gitmiş ta sevgiliye (Allah’a) kadar varmış, ona ulaşmış.
Bir
can (Allah dostu) da var, anlatılmasına imkân
yok, gökyüzünün de üstünde, çevik, lâtif, her yanı uygun, sanki mizan
burcundaki (Terazi burcundaki) ay. (Zarif, çekici, duyarlı, zevk sahibi ve diplomatik)
Bir
başka can (Dost) da ateş gibi sert, başı dik,
hiç de güzel değil, ömrü de kısa, şeytan hayali gibi adeta.
Hocam,
sen hangi bölüktensin;
Pişkin
misin, ham mısın?
Şarapla
mezeyle sarhoş musun, yoksa meydanın tek binicisi misin?
Bir
gün ovaya doğru giderken bir yüce er gördüm, havada yücelere doğru oynayıp
geziyordu.
Her
taraf onun yüzünden coşmuş köpürmüştü de o, sakindi, susuyordu, yeşermişti,
yeşiller giyinmişti, canım hayran oldu da.
Dedim
ki:
Bu
ne coşkunluk, halkın vehminden (Yanlış ve yersiz düşüncelerinden)
de uzaksın;
Nurun
nuruna nur musun sen, yoksa parıl-parıl parlayan güneş mi?
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Kim ne arıyorsa,
ne taşıyorsa, ne konuşuyorsa, ne yapıyorsa o kişinin değeri hakkında bize açık
bilgi verdiğini öğrendik.
2.
Mevlana
dostlarının kiminin Allah’a ulaştığının kiminin de tuzaklarda kaldığını
öğrendik.
3.
Mevlana
dostlarının uzun ömürlü olmaları için sertlik yapmamaları, dik başlı
olmamaları, yücelere çıkmaları için halkın yanlış ve yersiz düşüncelerinden
kendilerini temizlemeleri gerektiğini öğrendik.
*
*
İşte böyle yaren;
Allah’a ulaşmış kişinin sakin, suskun yücelerde
gezindiğini, Allah’ın nurlarıyla parlayan bir güneş gibi hayranlık
uyandırdıklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ