2800. Gönlüm sıkıldı dedi, bedenim de hafifleşti,
sonucu, dört temelin (Ateş, su toprak, hava) çarmıhından
(Döngüsünden) ayağım kurtuldu.
“Beyim,
ne mutlu bana, bir kucaklarsam” dedim;
Çok
yalvardım yakardım,” İmkân” yok dedi.
Dedim
ki:” Gel vefa (Sevgi ve dostluk bağlılığı) göster,
bırak şu nazı;
Bir
tanecik şeker kamışı ver, cömertlikte bulun, o madenden ne eksilir ki?
Ben
dedi” Yoğum, kıyıda bir kamışım ben, dert için, derman için bir şekle
bürünmüşüm de öyle görünüyorum”
Dedim
ki:
“
Böyle bir söz söylemek sana gerekmez, zaten beni savmak da her zaman mümkün,
bakalım, ey söz bilir, güzel söz söyler er, bakalım gönlünden ne doğacak
şimdi?”
Bir
taraflı, tek taraftan söylenen sırra nasıl inanırsın?
Çocuksun,
dersin henüz ebced, taş tahtayı al da dersini oku, ezberle” dedi. (İlkokula başlayan çocuğa ebced okuyan çocuk denir.
Kara tahtaya a,b,c,d… harfleri yazıp silerek okumayı ve yazmayı
öğrenirdi)
Dedim
ki:
“
Hemencecik cezamı çektir, helal olsun sana;
Yüz
çeşit bahanelerle sav beni başından, öldür beni ayrılığınla.
Derhal
başka bir dille şeker gibi yüzlerce öğütler verdi, ezbere yüzlerce öğütler
okudu bana, harap oldum, sarhoş bir hale geldim.
Çok
gözyaşı döktüm, geç vaktedek sarhoş bir halde kalakaldım;
Bir
de baktım ki o padişah, ansızın can gibi insan şeklinden çıktı (Nur heykeli oldu).
O
konuşmadan şu gönülde bir dağdır kaldı;
Fakat
öylesine bir dağ bu iki lezzetinden binlerce ihsana (Karşılık
beklenmeden yapılan yardıma) değer.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretleri ile gönülden konuşmalarını bizimle paylaştığını
bu satırlardan öğrendik.
2.
Sırların tek
taraftan söylendiği zaman, söyleyen kişinin ruhaniyeti varsa delil ve şahit
aranmadan inanıldığını öğrendik.
*
*
İşte böyle yaren;
Sır ustası kişi bazen sırrı kelimelerle söylendiği
gibi hiç konuşma olmadan gözden göze akışla gönle hızlı bir şekilde o kişinin
ihtiyacı ve kullanabileceği kadar aktarıldığını öğrendik, anladık.
Nurlu kişinin öğütleriyle insanı kendinden geçirerek
sarhoş ettiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ