2720. Yüz kere can verdim, yerlere serildim;
Fakat
sesini duyunca tekrar doğdum.
Yüzünü
gördüm mü kendimden geçiyorum, yok oluyorum ey beni bayrama döndüren, öd ağacı
gibi yakıp yandıran dilber.
Aşk
doğanını tutmak için gönlümde bir tuzak kurdum, fakat ters işlerle beni aldatan
o doğan, bir kuş gibi geldi de kapıverdi beni.
Ey
erlerin gönüllerinde dönüp duran şule (Alev),
gök kubbe gibi sendeki Ay’ın çevresinde dönüp duruyorum ben.
Ne
mutlu andı o an ki yeniden yeniye ahitler (Kendi
kendime sözler vererek) ettim, fakat gene de bütün tövbeleri bozdum,
önce nasılsam gene öyle oldum gitti.
Padişaha
(Allah’a) benimle erişebilirsin diye aklımı
çeldi, yoldan çıkardı beni;
Aklın
yanına gittim, fakat akıldan bir fayda görmedim.
Seni
inkâr edenler (Tanımayanlara, tanıyıp kabul etmeyenler),
sarhoş canıma düşman oldular amma senin güzelliğin kâfi bir cevaptır onlara
bence.
Kınayanın
hayalini defetmek, kulağını burup gerçeği anlatmak için uzaktan yüzünü bir
gösterdim mi hemencecik kurtuldum gitti.
Ne
incidir, ne mücevher derse inanmam ona, fakat olmazsa da olmasın a kardeş, ben
neysem oyum, nasılsam öyleyim işte.
Dün,
bir güzelin yüzünden gönül sarhoş oldu, öylesine esridi (Kendimden geçtim) ki padişahın huzurunda bile bir
kadeh kırdım.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Hazreti
Mevlana’nın Şems Hazretlerine aşık olması halk tarafından kınandığını ancak
Mevlana Hazretlerinin aşktan vazgeçmediğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin nurlu yüzünü görenlerin Mevlana Hazretlerini kınamaktan
vazgeçtiklerini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri ne ise onu doğru ve anlaşılır şekildi kendisini ifade ettiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Halkın kınaması veya övgüleriyle Hakka giden yolumuzu,
değerlerimizi, doğrularımızı değiştirmememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ