2700. Ondan başkasını görmeyeyim diye o güzel,
gözlerimi kapattı;
Sonunda,
birden, ona karşı açtım gözlerimi, onu gördüm ancak.
Can,
benimle savaşa girdi, “İncitme beni” dedi;
“Boşayayım seni” dedim, “Boşa”
dedi, boş verdim, boşadım gitti.
Anam,
aşkının vurduğu dağı yüzümde gördü de göbeğimi o aşkla kesti, doğduğum andan
beri vurgunum sana.
Gökyüzünde
at koştursam, gayb levhini (Yazılı gizlenmiş gerçekleri)
okusam gene de ey canıma düzen, ruhuma huzur olan sevgili, sen olmadıktan sonra
bozgunluğun ta içindeyim, per-perişanım ben.
Ey
perdeleri kaldırıp da ölüleri dirilten, yüzünün nurunu gördüm de Elest ahdi
geldi hatırıma.
Periler
padişahının aşkıyla ey can, öylesine kendimi kaybettim, öylesine kendimden de,
halktan da gizlendim ki sanki periden doğmuşum, sanki ben de periyim hani.
Bedenime,
Tebrizli Şemseddin’e karşı nesin sen dedim;
Bedenim
dedi ki:
“ Toprak”
Canım
dedi ki:
“ Ben de yel gibi başı dönmüş biri”
“Ahdettim
(İşi yapmak için kendi kendime söz verdim), kötü
ahitten (Fena işlerden kurtulmak için kendime söz
vermekten) kurtuldum “ dedim.
Dedi
ki:
“Nasıl ahdedebilirsin, benim kopardığım şeyi nasıl
bağlayabilirsin sen?”
Balla
süt nasılsa öyleyim onunla;
Eteğine
yapışacağım, fakat nasıl yapışayım?
Eli
kırılmış (Üzgün, gücenmiş) biriyim ben.
Fakat
gene de onun eteğini ancak eli kırılan tutar;
Mihnetle(Sıkıntıyla), eziyetle (Zahmet
vererek) alçalttı beni amma şimdi de yüceltti.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şems
Hazretlerinin insanın ruhuna Allah’ı sevdirdiğini, Allah nuru saçtığı için
Mevlana Hazretlerinin yalnız Şems Hazretlerini görmek istediğini, bu istekle
kendi canından bile vazgeçtiğini öğrendik.
2.
Doğuştan verilen
bir sevgi ile Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini sevdiğini, ruhuna huzur
verdiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerinin büyüklüğü karşısında bedenini toprak yerine
koyduğunu, üstüne basıp geçmesi için kendini alçalttığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretleri bize sıkıntı verse de, üzüntü verse
de, zahmetlere soksa da, aşağılara itse de yine bizim sıkıntılarımızı,
üzüntülerimizi, zahmetlerimizi gideren, bizi yücelten biri olduğunu öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ