27 Nisan 2015 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 2860 İNCİ BEYİT

2860. Bu kafesten kurtuldun mu (Ruhunu, canını, gönlünü vücudundan kurtardığın zaman) yurdun, gül bahçesidir;
Bu sedefi (Kabuğu) kırdın mı incidir (Şekli eritilip değiştirilmeyen değerdir) sanki ölüm.

Tanrı seni çağırdı mı (Yaklaş kulum dediği zaman), kendi yanına çekti mi gitmek, cennet gibidir, ölmekse Kevser’e (Yüksek âleme hizmet edenlerin iyiliklerine) benzer.

Ölüm bir aynadır (Doğruyu olduğu gibi gösterir), güzelliğin oraya vurur, arada görünür, ayna seni, sana gösteren bir şey olduğunu, sana söyler durur.

İnanç sahibiysen (Bu söylenenlere inanansan), tatlıysan (Çekici, insanı rahatlatan, dinlendiren, sevindiren biriysen) ölümüm de eminliktir (Şüphelerden, kararsızlıktan kurtarır), hoşluktur (Beğenidir, duyguları okşayandır);
Kâfirsen (Tanrının varlığına ve birliğine inanmayansan), acıysan (Üzüntü, keder, elem, kırıcı, üzüntü veren, inciten, rahatsızlık veren biriysen) ölüm de acıdır, kötüdür (Korku ve endişe, kuşku verir) sana.

Yusuf’san (Allah’ın yazdığı kadere razı olan biriysen), güzelsen (Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi olan biriysen) aynan da güzeldir;
Çirkinsen (Sözlerin ve davranışların yersiz ve yakışıksız olan biriysen) ölüm de çaresiz çirkinliğini gösterir sana.

Sus ki tatlı dillisin, Hızır gibi ebedisin;
Ölümse abıhayata karşı kördür, sağırdır.

Sevgili (Şems Hazretleri), önce bizi adam et, daima er olmamızı sağla;
Sonra şarap sun (Kendimizden geçirecek sözler söyle) bize, şarap kadehini durmadan döndür (Kadeh boşaldıkça doldur).

Ey can, bizden de bir şey gelmez, tapımızdan (Giriş kapısından) da;
Yapıyı sen kurmaya başladın, gene sen tamamla.

Esenlik (Sağlık, afiyet, sıhhat, korkudan, tasadan, tehlikeden uzak güvende olma) yurdumuzu kınanma yurdu haline getirdin (Yaptığımız işin kötü olduğunu söyleyerek ayıpladın);

Kınanma yurdumuzu da esenlik yurdu (Sağlıklı, afiyetli, sıhhatli, selametli yer) haline getir.

Bu sonsuz yol uzaktır, uzundur;
Fakat (Allahım) sonsuz lütfunla iki adımlık bir yol haline getir.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Ruhumuzun, canımızın, gönlümüzün yüksek âleme ait olduğunu, dünyada bunların topraktan olan vücudumuza bağlandığını, ölümle ruhumuzun, canımızın, gönlümüzün geldiği yüksek âleme yani esas ait olduğu yere gittiğini öğrendik.
2.    Tanrı kulunu kendisine yaklaştırmak istediği zaman Hak dostlarından yaşayan veya ahrete gitmiş birini sevdirdiğini, sevdirdiği dostun bu kişiyi Tanrı huzuruna çıkacak duruma getirdiğini, terbiye ettiğini öğrendik.
3.    İyi biri olmak, sevinç içinde yaşamak istiyorsan Allah’ın varlığına ve birliğine inanan olmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Şems ve Mevlana Hazretlerinin bizi terbiye edecek, yardım edecek kuvvetlere sahip olduğunu öğrendik.

                         *                                  
İşte böyle yaren;
Allah’a ulaşma yolu uzun ve uzak olduğunu, bu yolda kararlı olanlara yolun kısaldığını öğrendik, anladık.

Allah’ın iyiliğinin bu yolda olanlara geldiğini, kararlığımızın defalarca sınanacağını, başımıza gelen ne olursa olsun bu yola devam etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Bu yolun merakını gidermek isteyenlerin gideceği bir yol olmadığını öğrendik, anladık.
                                 *                

RAVLİ

Popüler Yayınlar