2860.
Bu kafesten kurtuldun mu (Ruhunu, canını, gönlünü
vücudundan kurtardığın zaman) yurdun, gül bahçesidir;
Bu
sedefi (Kabuğu) kırdın mı incidir (Şekli eritilip değiştirilmeyen değerdir) sanki ölüm.
Tanrı
seni çağırdı mı (Yaklaş kulum dediği zaman),
kendi yanına çekti mi gitmek, cennet gibidir, ölmekse Kevser’e (Yüksek âleme hizmet edenlerin iyiliklerine) benzer.
Ölüm
bir aynadır (Doğruyu olduğu gibi gösterir),
güzelliğin oraya vurur, arada görünür, ayna seni, sana gösteren bir şey
olduğunu, sana söyler durur.
İnanç
sahibiysen (Bu söylenenlere inanansan),
tatlıysan (Çekici, insanı rahatlatan, dinlendiren,
sevindiren biriysen) ölümüm de eminliktir (Şüphelerden,
kararsızlıktan kurtarır), hoşluktur (Beğenidir,
duyguları okşayandır);
Kâfirsen
(Tanrının varlığına ve birliğine inanmayansan),
acıysan (Üzüntü, keder, elem, kırıcı, üzüntü veren,
inciten, rahatsızlık veren biriysen) ölüm de acıdır, kötüdür (Korku ve endişe, kuşku verir) sana.
Yusuf’san
(Allah’ın yazdığı kadere razı olan biriysen),
güzelsen (Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi olan
biriysen) aynan da güzeldir;
Çirkinsen
(Sözlerin ve davranışların yersiz ve yakışıksız olan
biriysen) ölüm de çaresiz çirkinliğini gösterir sana.
Sus
ki tatlı dillisin, Hızır gibi ebedisin;
Ölümse
abıhayata karşı kördür, sağırdır.
Sevgili
(Şems Hazretleri), önce bizi adam et, daima er
olmamızı sağla;
Sonra
şarap sun (Kendimizden geçirecek sözler söyle) bize,
şarap kadehini durmadan döndür (Kadeh boşaldıkça doldur).
Ey
can, bizden de bir şey gelmez, tapımızdan (Giriş
kapısından) da;
Yapıyı
sen kurmaya başladın, gene sen tamamla.
Esenlik
(Sağlık, afiyet, sıhhat, korkudan, tasadan, tehlikeden
uzak güvende olma) yurdumuzu kınanma yurdu haline getirdin (Yaptığımız işin kötü olduğunu söyleyerek ayıpladın);
Kınanma
yurdumuzu da esenlik yurdu (Sağlıklı, afiyetli,
sıhhatli, selametli yer) haline getir.
Bu
sonsuz yol uzaktır, uzundur;
Fakat
(Allahım) sonsuz lütfunla iki adımlık bir yol
haline getir.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Ruhumuzun,
canımızın, gönlümüzün yüksek âleme ait olduğunu, dünyada bunların topraktan
olan vücudumuza bağlandığını, ölümle ruhumuzun, canımızın, gönlümüzün geldiği
yüksek âleme yani esas ait olduğu yere gittiğini öğrendik.
2.
Tanrı kulunu
kendisine yaklaştırmak istediği zaman Hak dostlarından yaşayan veya ahrete
gitmiş birini sevdirdiğini, sevdirdiği dostun bu kişiyi Tanrı huzuruna çıkacak
duruma getirdiğini, terbiye ettiğini öğrendik.
3.
İyi biri olmak,
sevinç içinde yaşamak istiyorsan Allah’ın varlığına ve birliğine inanan olmamız
gerektiğini öğrendik.
4.
Şems ve Mevlana
Hazretlerinin bizi terbiye edecek, yardım edecek kuvvetlere sahip olduğunu
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’a ulaşma yolu uzun ve uzak olduğunu, bu yolda kararlı olanlara yolun kısaldığını
öğrendik, anladık.
Allah’ın iyiliğinin bu yolda olanlara geldiğini, kararlığımızın defalarca sınanacağını, başımıza gelen
ne olursa olsun bu yola devam etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
Bu yolun merakını gidermek isteyenlerin gideceği bir
yol olmadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ