Can, yüzünü kutlu âleme çevirdi;
Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), nasıldan (Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğundan)-niceden
(Sayıdan) geçti, neliksizliğe (Bir kavramın zihinde ne olduğunu veya ne anlama geldiğini
gösteren tasarıma), niteliksizliğe (İyi-kötü,
güzel-çirkin özelliğe) yüz tuttu.
Bu sır (Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen, gizem),
şimdiyecek gizliydi;
Binlerce perdenin ardından
çıktı, göründü artık.
***
ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN:
Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ
ANKARA-1982
***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri canının geldiği yer
olan kutlu âleme gitmek, görmek, orada yaşamak arzusuna düştüğünü, akılla
geldiği yerde aklı bırakarak kalpte oluşan duygularının kaynağı olan gönülle
yola çıktığını, hangi yol, ne kadar sorularını sorup cevap almadan, açıkça
görünmeyen, kolayca anlaşılmayan, yabancı olanın göremediği özellikli yola
yöneldiğini öğrendik.
2. Mevlana Hazretleri kutlu âleme binlerce
perdelenerek gizlenen yere giderek burada olup-biteni bizlere anlatıp
öğrettiğini, bu yoldan gideceklerin yolunu aydınlattığını, yardım ettiğini
öğrendik.
*
RAVLİ