DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 3060 İNCİ BEYİT

 

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3060. Böyle oldu mu da onda ne hased (Kıskançlık, çekememezlik) derdi (Üzüntüsü) kalır, ne beden (Vücut üzüntüsü) derdi...
Hoş, tertemiz bir hal gelir, oyun yaygıma (Yere serdiğim örtü üstüne) oturur benim.
 
Zemaneden (İçinde bulunulan zamandan, dönemden) uçmuştur;
Tuzak, yem bağından kurtulmuştur..
Bu kumarhanede (Talih oyunu oynanan yerde) savaşsız (Uğraşma, kavga, mücadele olmadan) bir tanık kesildim (Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren olan) demektir o.
 
Gönlü tertemiz, tıpkı Zühre (Venüs)(Güzel yüzüyle, yumuşaklığıyla ve sevimliliğiyle, incelik ve zerafetiyle, neşeli ve istekli, güzel huylu kendini gösterip, bu benimdir, bil der) oyuna dalar;
Zar gibi kazaya (İstem dışı, umulmayan sonuçlara) rıza verir (Uygun bulur, beğenir, benimser, ister, kabul eder);
Ne pay (Hisse) arar, ne de kaptım, üttüm-ütüldüm (Oyunda kazandım veya kaybettim) derdine düşer.
 
Bundan böyle susayım (Konuşmamı keseyim);
Baştan başa kulak kesileyim (Büyük bir dikkatle dinleyeyim), akıl (Düşünme, anlama ve kavrama gücü) olayım ;
Mevlana Hazretleri
Çünkü ne bülbülüm (Sesi çok güzel olan kimseyim), ne dudu (Söz söyleme yeteneği olan, ne de öğretilenleri söyleyenim)...
Tümden şekerim (Sevimli, cana yakın ve güzelim), gül dalıyım (Katmerli, kokulu gül veren elim) ben.
 
Düşmanın hezeyanını (Saçmalamasını) gönlümden (Kalpte oluşan duygularımın kaynağında) duydum;
hakkımdaki düşüncesini (Yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçekliği) gördüm (Anladım, kavradım, sezdim), bildim (Anladım, öğrendim).
 
Köpeği ayağımı ısırdı, canımı iyice yaktı;
Fakat köpek gibi onu ısıramam ben, kendi dudağımı ısırdım.
 
Erler gibi tek (Eşi olmayan, biricik, yegâne) kişilerin sırlarına erdim (Gizli tutulan, gizli olanı anlayıp kavradım) ben;
Onun sırrını bildim diye neden övüneyim?
 
Bütün ayıplar benden meydana gelmede, kusur bende.,
Tuttum da bile-bile bir akrebi ayağımın yanına getirdim.
 
İblis (Kötü, düzenci kimse) gibi hani, o da insanın ancak şeklini görmüştü...
Allah'a and olsun ki beni de bu iblis görmüyor.
 
Neden halktan yüz çevirmişim;
Solukdaşlarıma haber ver;
Yılan oyluğumu (Kalçadan dizekadar olan bacak kısmımdan) soktu, o kara ipten ürktüm de ondan.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
              ***
Neler öğrendik;
1. Tanrı şarabından sarhoş olanda ne kıskançlık ne çekememezlik üzüntüsünün ne de vücuduna ait üzüntüsünün kalmayacağını, hoş tertemiz bir hale gelip Mevlana Hazretlerinin kendisine ayırdığı yerde bulunduğu zamanın sınırından, tuzaklardan kurtulacağını öğrendik.
2. Mevlana Hazretlerinin aşk oyununun talih oyunu olduğunu, bu oyuna girenin uğraşı, kavga, mücadele olmadan gören ve anlatan kişi olacağını öğrendik. 
3. Mevlana Hazretlerinin aşk oyununda kazandım, kaybettim derdi olmadan istem dışı umulmayan sonuçlar alınacağını, bunu da uygun bulacağımızı öğrendik.
4. Mevlana Hazretlerinin sevimli, cana yakın ve güzel kişi olduğunu, yakınlaşana kalıcı güzel görünüş ve koku hediye edeceğini öğrendik.
5. Mevlana Hazretleri gönlünden düşmanın düşüncelerini duyabildiğini, hakkında beslenen duyguyu anlayabildiğini öğrendik.
6. Mevlana Hazretleri aşağılık niyetlerle hoş görünmek veya onursuzca kavrananlara karşı aynı davranışları göstermediğini, hayret ve şaşkınlıkla dudağını ısırdığını öğrendik.
7. Mevlana Hazretleri örneği bulunmayan aşağılık, onursuz kişilerle uğraşmayıp oyalanmadığını, eşi benzeri olmayan kişilerin sırlarına ulaşıp, bu sırları anlayıp kavradığını öğrendik.
8. Mevlana Hazretleri kusurları, eksiklikleri, utanç veren, utanılacak durum ve davranışları kendinde gördüğünü, karşısındakini suçlamaya girmediğini öğrendik.
9. Mevlana Hazretleri iblisin insanlara şeklen bakması gibi bakmadığını, bundan dolayı iblisin de hazreti görmediğini öğrendik.
                               *
 İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin halkın kendisini yılan sokması gibi sokmaması için halkın kendisine gösterdiği ilgiyi kestiğini öğrendik, anladık.              
                                *
RAVLİ