(Mevlâna
hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
2980.Aşk gamı (Üzüntüsü), ateşlidir (Heyecanlıdır, coşkuludur);
Ağaç gibi
kuruttu-gitti beni;
Ağaç kuruyunca (Heyecanı, tadı olmayan, akıcı olmayan, duygudan yoksun olanın)
da ateşe yanmaktan (Yok edilmekten)başka bir işe yaramaz.
Ne mutlu o kişiye ki yasemini de senin ateşinle biter,
gülü de... Ateşin dilini, arılıkla (Temiz) Halil (Allah'ın samimi dostu
olan) bilir ancak.
Onun Halil'i (Allah'ın
samimi dostu), duman gibi ateşe biner;
Çünkü Halil (Samimi dost), sanki Maliktir (Kendisinin
olan yetkiyi yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse) de ateşin dizgini (Araştırma,
denetim, teftiş, kontrol) elindedir onun.
Seher çağında (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı) aşkının
çağrısını can kulağım iştitti;
Şu ateş
dünyadan (Yakıcı, yok edici dünyadan) sıçra, çık
da gir bizim ateşimize diyordu.
Tandıra (Yere çukur kazılarak
yapılan fırına) benzer gönlüm, ateşlerle dolu ağzım, ateşin dilinden ne
vaktedek (Zamana kadar) söz söyleyecek, ne (Zamana kadar) yanıştan-yakılıştan
bahsedecek diye soruyor.
Dikenden gül gibi kurtulayım da
yanaktan-yüzden söz edeyim.
Ocak ayının yıkık
yerlerinden boyuna karga - kuzgun sesi (Asıl durumunu
yitirilişin, baş aşağı gidişin sesleri) gelmede...
Ben de
varayım, menekşeliğe gideyim de lalenin renginden bahsetmeye
koyulayım.
Sevgili geldi mi, gönlüm, kibrinden eteğini çeker (Kendini
beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik, gurur duymaktan tamamen
vazgeçer)...
Bekleyişten
söz açtım mı, bakış, sabırsızlıkla yakasını yırtar.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah dostuna, Allah yakınına aşık olmanın, ona sevgili gibi davranan aşığa heyacan ve coşku vereceğini, aşığın kendini yok ederek aşık olduğunda var olma isteğinin yoğunlaştığını öğrendik.
2. Allah'ın temiz dostunun yaptıklarını bilen kişinin mutlu kişi olacağını , mutluluk içinde yaşayacağını öğrendik.
3. Allah'ın temiz dostunun Allah'ın verdiği yetkilerle donandığını, hesap verme zorunluluğu olmadan yetkilerini istediği gibi kullanma serbestliğinde olduğunu öğrendik.
4. Sabahın güneş doğmadan hemen öncesinde gökyüzünden birçok güzel davetlerin geldiğini, konuşmakla, şikayet etmelerle vakit geçirmeden oradan gelecek Allah dostunun yüzünü görme telaşında olmamız gerektiğini öğrendik.
5. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini çok özlediğini, dünyada gördüğü şekillerin Şems Hazretlerini hatırlattığını öğrendik.
6. Hep güzelliklerden bahsetmek gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah'ın dostu gelince oradaki kişinin kendi varlığına kendinin ve toplumun yüklediği sağlıksız ve yanlışa götüren kibirden, büyüklenmeden, benlikten, gururdan, kendini temizlemesi, onun varlığında var olmak için gönlünü, kalbini, canını ona taşımasının gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Allah dostuna, Allah yakınına aşık olmanın, ona sevgili gibi davranan aşığa heyacan ve coşku vereceğini, aşığın kendini yok ederek aşık olduğunda var olma isteğinin yoğunlaştığını öğrendik.
2. Allah'ın temiz dostunun yaptıklarını bilen kişinin mutlu kişi olacağını , mutluluk içinde yaşayacağını öğrendik.
3. Allah'ın temiz dostunun Allah'ın verdiği yetkilerle donandığını, hesap verme zorunluluğu olmadan yetkilerini istediği gibi kullanma serbestliğinde olduğunu öğrendik.
4. Sabahın güneş doğmadan hemen öncesinde gökyüzünden birçok güzel davetlerin geldiğini, konuşmakla, şikayet etmelerle vakit geçirmeden oradan gelecek Allah dostunun yüzünü görme telaşında olmamız gerektiğini öğrendik.
5. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini çok özlediğini, dünyada gördüğü şekillerin Şems Hazretlerini hatırlattığını öğrendik.
6. Hep güzelliklerden bahsetmek gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah'ın dostu gelince oradaki kişinin kendi varlığına kendinin ve toplumun yüklediği sağlıksız ve yanlışa götüren kibirden, büyüklenmeden, benlikten, gururdan, kendini temizlemesi, onun varlığında var olmak için gönlünü, kalbini, canını ona taşımasının gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ