(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
3170. Soluktan soluğa (Kendine özgü anlatımla)
şu gönüle (Kalpte oluşan duyguların kaynağında),
bir hevestir (İstek, eğilim, arzu, şevk),
salmadasın...
Ne
de hoştur şu sabretmek (Olacak veya gelecek bir şeyi
telaş göstermeden bekleme);
Ne yapayım, bırakmıyorsun ki zati (Doğrusu).
Beni
ne diye koşturuyor, bunun iç yüzünü Tanrı bilir...
Sen ne bilirsin a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı);
Bunda hükmün mü geçer senin?
Padişahın
avlanmasını seyret;
Arslanlar bile alt olmuşlar...
Sen nereye kaçabileceksin?
Arık(Güçsüz, cılız) mı, arık bir avsın sen.
Sen
ondan kaçamazsın, ona kaçabilirsin ancak...
Yanlışsın, yanlış, hem de bu tozun-toprağın içindesin de o yüzden yanılıyorsun.
Boyuna
avlanmakta olan padişahtan haberin yoksa soluktan soluğa bir bak da gör;
Çünkü sen de bir kararsız avsın.
Herkesi
korkutarak bir yana koşturmada...
Herkesi kavrayıp kaplamasaydı nerden korkutabilirdi?
Korku
(Tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü),
bir başkasındandır;
İnsan kendinden korkmaz...
Herkesi korkuyor gördün ya, demek ki yaratıcı, bunlardan başka.
Ölüme
doğru koşturuyor, kurtuluşa doğru koşturuyor;
A benim canım, bundan daha iyi gönül verecek (Sevecek, istenecek, içten yönelicek) biri demek ki yok.
Nasıl
gönül verilir (Sevilir, aşık olunur), gösteririm
sana;
Fakat gönlüm isterse (Kuvvetle içten arzularsa)...
Çünkü gönlümü ona verdim (Kalbimde oluşan duyguların kaynağını Şems Hazretlerine verdim);
Onun için ondan yardım iste sen.
Yeni
gelmiş bir haber var, yoksa duymadın mı sen, haberin yok mu? Hasetçinin (Kıkançın) ciğeri kan kesildi (Yüzü çok kızardı);
Yoksa ciğerin (Değerin) mi yok senin?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin özel oluşu ve kendine özgü anlatım ve davranış biçimi ile kişilere istek, eğilim, arzu, heves verdiğini, sabredenlerin çok kazanımlar sağladığını, avladığı kişiye bırakmadığını öğrendik.
2. Şems
Hazretlerinin hakimiyetinde hiç kimsenin kaçıp kurtulamayacağını, kaçışsın
istikameti Şems Hazretlerine doğru olmasının gerektiğini öğrendik.
3. Şems
Hazretlerin daima uygun olanları avladığını, aslanın bile bu avdan
kaçamayacağını öğrendik.
4. Şems
Hazretleri avını ölmeden önce ölmeye, kurtuluşa doğru koşturduğunu, bundan daha
iyi sevecek, istenecek, içten yönlenilecek kişi bulamayacağımızı öğrendik.
5. Kıskançların
her yerde ve zamanda olacağını, bunların yoldan alıkoyma tuzaklarına düşmemek
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri gönlünü Şems Hazretlerine vermiş, Şems Hazretlerinin gönlünde de Allah’ı görmek var, bu gönül yolunu Mevlana Hazretleri istediğine öğrettiğini öğrendik, anladık
(Önce Allah’a ibadetimizi uygun yapmamız, sonra secdeye kapanarak Allah’a yalvararak, yakararak, ağlayarak Şems Hazretlerini, Mevlana Hazretlerini tanımak ve görmek isteğinde olduğumuzu arz etmemiz, sonra bu istek oluncaya kadar bu şekilde devam etmemiz, izin gelince Allah dostlarından birini sana sevdirirler onu tanımak ve bilmek istersin, böylece ön hazırlık yapılır, belirli uygunluğa ulaştığın, bu isteğinin sadece meraktan değil de kalbinde oluşan duyguların kaynağından olduğu anlaşılınca daha büyükleri tanımaya yönlendirilirsin.
Yaren,
bu yol ömür boyu süren bir yolculuktur, sabredenlerin kısa sürede hedefe
ulaşacakları yolculuktur, 400 senede tahsil edeceklerini bir bakışla bu yolda
olanlara öğretileceğini bilmelisin)
*
RAVLİ
Ne yapayım, bırakmıyorsun ki zati (Doğrusu).
Sen ne bilirsin a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı);
Bunda hükmün mü geçer senin?
Arslanlar bile alt olmuşlar...
Sen nereye kaçabileceksin?
Arık(Güçsüz, cılız) mı, arık bir avsın sen.
Yanlışsın, yanlış, hem de bu tozun-toprağın içindesin de o yüzden yanılıyorsun.
Çünkü sen de bir kararsız avsın.
Herkesi kavrayıp kaplamasaydı nerden korkutabilirdi?
İnsan kendinden korkmaz...
Herkesi korkuyor gördün ya, demek ki yaratıcı, bunlardan başka.
A benim canım, bundan daha iyi gönül verecek (Sevecek, istenecek, içten yönelicek) biri demek ki yok.
Fakat gönlüm isterse (Kuvvetle içten arzularsa)...
Çünkü gönlümü ona verdim (Kalbimde oluşan duyguların kaynağını Şems Hazretlerine verdim);
Onun için ondan yardım iste sen.
Yoksa ciğerin (Değerin) mi yok senin?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
1. Şems Hazretlerinin özel oluşu ve kendine özgü anlatım ve davranış biçimi ile kişilere istek, eğilim, arzu, heves verdiğini, sabredenlerin çok kazanımlar sağladığını, avladığı kişiye bırakmadığını öğrendik.
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri gönlünü Şems Hazretlerine vermiş, Şems Hazretlerinin gönlünde de Allah’ı görmek var, bu gönül yolunu Mevlana Hazretleri istediğine öğrettiğini öğrendik, anladık
(Önce Allah’a ibadetimizi uygun yapmamız, sonra secdeye kapanarak Allah’a yalvararak, yakararak, ağlayarak Şems Hazretlerini, Mevlana Hazretlerini tanımak ve görmek isteğinde olduğumuzu arz etmemiz, sonra bu istek oluncaya kadar bu şekilde devam etmemiz, izin gelince Allah dostlarından birini sana sevdirirler onu tanımak ve bilmek istersin, böylece ön hazırlık yapılır, belirli uygunluğa ulaştığın, bu isteğinin sadece meraktan değil de kalbinde oluşan duyguların kaynağından olduğu anlaşılınca daha büyükleri tanımaya yönlendirilirsin.
RAVLİ