21 Şubat 2018 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 80 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini nasıl bulduğunu anlatıyor)

80. Yarabbi, nasılsa öyle göster onu bana;
Mustafa, Tanrıdan böyle diledi işte.

(Hazreti Muhammed’in “ Allah’ım, bize her şeyi, nasılsa öyle göster” dediği rivayet edilmiştir.

“Allah’ım dünyayı temiz kullarına gösterdiğin şekilde bize de göster”
(Al-Künüz-al Hakaayık, s.18)
ve
(“ Allahım, gerçeği olduğu gibi göster ve ona uymamızı nasip et bize, aslı olmayanın da aslı olmadığını göster ve ondan çekinmemizi nasip et bize” diye bu maalde (Yükseklikte) iki hadis vardır (Al-Manhac-al Kaviyy. cilt 4.say 183. Ahadis-i Mesneviden naklen)

Kalk terci’ e (Başa geri dön de başta anlattığının), geri kalanını söyle, izinin tozunu iyi göster, iyice bir çizgi çek.

A yüzüne Ay’ın da, perinin de hasret çektiği güzel;
Kanat açtın, nereye uçuyorsun ki?

Hadi, bir geçer rehin bırak da sonra git;
Bizden kaçıp gidişin boşuna değil ya.

Dünya, senin abıhayatınla (Ölümsüz oluşunla) sarhoş (Duyduğu keyifle mutlu);
Hâlbuki sen, şu yedi renkli taşın sarhoşusun, gönlün de arık mı (Zayıf, güçsüz) arık.

Toprak nedir ki?
Şu aydın gök kubbe bile senin yüzünden dönmede.

Vazgeçtim bundan, Allah için olsun, doğru söyle;
Şu evden nereye çekiyor, götürüyorsun pılını-pırtını (Yaşamını kolaylaştıran eşyaları)?

İki (Madde-mana) dünyada ancak senin işin-gücün var;
Hangi işte-güçtesin?
Doğru söyle.

Sen söylemezsen gözlerin, o amberleşmiş fitneci gözlerin, tanıklıkta bulunur.

Şu daracık, şu küçücük altı kapılı yurttan, deniz gibi uçsuz-bucaksız canın, daraldı, değil mi?
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Büyüklenenlerde, gizli düşmanlık edenlerde, ikiyüzlü davrananlarda, kıskançlık edenlerde, arkadan konuşanlarda, benliğini çok önemseyenlerde, ben merkezli davrananlarda, duymak istedikleri dışındaki öneri ve uyarılara kendini kapatmış olduklarından böylelerinde Sanal gerçek önemli olduğundan hakikati olduğu gibi göremeyeceklerini öğrendik.
2.    Hakikati olduğu gibi göremeyenlerin önce karanlık perdeleri geçmeleri sonra da aydınlık (Nur) perdelerini geçecek istek ve çalışmada olması gerektiğini öğrendik.
3.    Kişinin kendi kendine çalışması ve çabasıyla bu perdeleri geçemeyeceğini, Allah’a yalvararak dua etmesi, Allah’ın o kişiye dostlarından birini sevdirmesi çalışmaya devam ederek beklemesi, sevdirdiği dostunun yetiştirmesine kendini bırakması, uygunluktan olgunluğa geçene kadar itiraz etmeden kendini geliştirmesi gerektiğini öğrendik.
4.    Allah’ın koyduğu perdelere doğruluk ve dürüstlükle davranamayanlara olduğunu, elde edişlerini sadece kendine kullananlara, paylaşmayanlara karanlıkta kalması için başka karanlık perdeler koyarak alan dışına çıkmasına izin vermediğini öğrendik.
5.    Dinin ahlak kurallarına uygun davranış çok karanlık perdeyi açtığını. Allah’a ve Allah’ın sevdiklerine sevgi ile bağlananların hızlı yol aldıklarını öğrendik.
6.    Karanlık perdeleri geçildikten sonra aydınlık perdeler başladığını, alışık olmayanlara zarar vermemesi için yolcu aydınlık perdelerine alıştırılarak Allah’a doğru yaklaştığını öğrendik.
7.    Karanlık ve aydınlık perdeleri geçenlerin doğruyu olduğu gibi gören ve anlayan akıl kazanımında olacağını öğrendik.
8.    Kendini daracık dünyaya hapsedenin, ucu-bucağı olmayan canını da hapsedeceğinden bir bunalımdan diğer bunalıma girerek bunalımlardan kurtulamayacağını öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerine, Mevlana Hazretlerine sevgiyle ve dostlukla bağlanan ve devam ettirenlerin ruh sağlığına kavuşarak görüş ve akılda en verimli çalışmayı, faydayı sağlayacak, görmediğimiz âlemleri de görme-tanıma fırsatı bulacağımızı öğrendik, anladık.
                   *

RAV

Popüler Yayınlar