(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini nasıl bulduğunu anlatıyor)
80.
Yarabbi, nasılsa öyle göster onu bana;
Mustafa,
Tanrıdan böyle diledi işte.
(Hazreti Muhammed’in “ Allah’ım, bize her şeyi, nasılsa öyle
göster” dediği rivayet edilmiştir.
“Allah’ım dünyayı temiz kullarına gösterdiğin şekilde bize de
göster”
(Al-Künüz-al Hakaayık, s.18)
ve
(“ Allahım, gerçeği olduğu gibi göster ve ona uymamızı nasip et
bize, aslı olmayanın da aslı olmadığını göster ve ondan çekinmemizi nasip et
bize” diye bu maalde (Yükseklikte) iki hadis vardır (Al-Manhac-al Kaviyy. cilt 4.say 183.
Ahadis-i Mesneviden naklen)
Kalk
terci’ e (Başa geri dön de başta anlattığının),
geri kalanını söyle, izinin tozunu iyi göster, iyice bir çizgi çek.
A
yüzüne Ay’ın da, perinin de hasret çektiği güzel;
Kanat
açtın, nereye uçuyorsun ki?
Hadi,
bir geçer rehin bırak da sonra git;
Bizden
kaçıp gidişin boşuna değil ya.
Dünya,
senin abıhayatınla (Ölümsüz oluşunla) sarhoş (Duyduğu keyifle mutlu);
Hâlbuki
sen, şu yedi renkli taşın sarhoşusun, gönlün de arık mı
(Zayıf, güçsüz) arık.
Toprak
nedir ki?
Şu
aydın gök kubbe bile senin yüzünden dönmede.
Vazgeçtim
bundan, Allah için olsun, doğru söyle;
Şu
evden nereye çekiyor, götürüyorsun pılını-pırtını (Yaşamını
kolaylaştıran eşyaları)?
İki
(Madde-mana) dünyada ancak senin işin-gücün var;
Hangi
işte-güçtesin?
Doğru
söyle.
Sen
söylemezsen gözlerin, o amberleşmiş fitneci gözlerin, tanıklıkta bulunur.
Şu
daracık, şu küçücük altı kapılı yurttan, deniz gibi uçsuz-bucaksız canın,
daraldı, değil mi?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Büyüklenenlerde,
gizli düşmanlık edenlerde, ikiyüzlü davrananlarda, kıskançlık edenlerde,
arkadan konuşanlarda, benliğini çok önemseyenlerde, ben merkezli davrananlarda,
duymak istedikleri dışındaki öneri ve uyarılara kendini
kapatmış olduklarından böylelerinde Sanal gerçek
önemli olduğundan hakikati olduğu gibi göremeyeceklerini öğrendik.
2.
Hakikati olduğu
gibi göremeyenlerin önce karanlık perdeleri geçmeleri sonra da aydınlık (Nur) perdelerini geçecek istek ve çalışmada olması
gerektiğini öğrendik.
3.
Kişinin kendi
kendine çalışması ve çabasıyla bu perdeleri geçemeyeceğini, Allah’a yalvararak
dua etmesi, Allah’ın o kişiye dostlarından birini sevdirmesi çalışmaya devam
ederek beklemesi, sevdirdiği dostunun yetiştirmesine kendini bırakması, uygunluktan
olgunluğa geçene kadar itiraz etmeden kendini geliştirmesi gerektiğini
öğrendik.
4.
Allah’ın koyduğu
perdelere doğruluk ve dürüstlükle davranamayanlara olduğunu, elde edişlerini
sadece kendine kullananlara, paylaşmayanlara karanlıkta kalması için başka
karanlık perdeler koyarak alan dışına çıkmasına izin vermediğini öğrendik.
5. Dinin ahlak kurallarına uygun davranış çok karanlık perdeyi açtığını.
Allah’a ve Allah’ın sevdiklerine sevgi ile bağlananların hızlı yol aldıklarını
öğrendik.
6.
Karanlık
perdeleri geçildikten sonra aydınlık perdeler başladığını, alışık olmayanlara
zarar vermemesi için yolcu aydınlık perdelerine alıştırılarak Allah’a doğru
yaklaştığını öğrendik.
7.
Karanlık ve
aydınlık perdeleri geçenlerin doğruyu olduğu gibi gören ve anlayan akıl
kazanımında olacağını öğrendik.
8.
Kendini daracık
dünyaya hapsedenin, ucu-bucağı olmayan canını da hapsedeceğinden bir bunalımdan
diğer bunalıma girerek bunalımlardan kurtulamayacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerine, Mevlana Hazretlerine sevgiyle ve dostlukla bağlanan ve devam
ettirenlerin ruh sağlığına kavuşarak görüş ve akılda en
verimli çalışmayı, faydayı sağlayacak, görmediğimiz âlemleri de görme-tanıma
fırsatı bulacağımızı öğrendik, anladık.
*
RAVLİ