(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
110.
Zümrüdüanka’nın yurdu-yatağı olan Kafdağı sensin;
Pervaneye
benzeyen canın mumu sensin.
Her
yana abıhayat kaynağını aç-akıt da o hikâyeyi, o masalı, peşin bir hale getir
artık.
A
saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan
kişi), sarhoş et de şu yabancı (Bilgisi,
deneyimi olmayan), kâfir bedeni (Acımasız vücudu)
işe-güce sok.
Böylesine
bir şeytanı râm edemezse (Buyruğuna sokamazsa)
ne oldu yani o erce sağrağa (Erken gelen büyük Tanrı
şarabı dolu kadehe)?
Yüzlerce
aklı-fikri başında gönlü alt ettiği halde ne diye gönlüne korku gelir onun?
O
fettan (Gönül alıcı, cilveli) güzelin, bugün ta
seher çağında (Güneş doğmadan önceki zamanı),
erkenden kurulan meclisi, ne de güzel.
O
gözlerin, yüzlerce ahdi (Anlaşmayı) bozdurur;
O
saçların, yüzlerce tarağı sarhoş eder.
A
güzel, bir solukcağız çık dama;
Çık
da oynat Hannâne direğini
(Kurayş’in kavminin H.Muhammed’den bir ağacın yürüyerek
kendisine gelmesini istedikleri, Peygamberin de bir ağaca, Allah’a
inanıyorsan ve ben gerçek peygambersem bana gel demesi
üzerine o ağacın, toprağı yara-yara geldiği, bunun üzerine gene Kurayş’ın, yarıdan
bölünsün, yarısı senin yanında kalsın, yarısı yerine gitsin demesi üzerine,
yarısının eski yerine gitmesi üzerine gene öbür yarısı da yerine gitsin, öbür
yarısıyla birleşsin, eski haline gelsin dedikleri Peygamberin emri üzerine öyle
olduğu rivayet edilmiştir)
“Biz
açtık” ayetini (Fetih suresi 1), o ayetteki
işaretleri kilit söyler, anahtarın dişlerine.
Padişah
der ki:
“
Kulağına girer mi bu sözler benim?”
Bari
ben de çocukça sözleri bırakayım artık.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Ayette geçen BİZ ifadesinin Allah’ın dostları ile birlikte
yaptıkları ve yapacaklarını ifade ettiğini anladık.
2.
Şems
Hazretlerinin yüce kişileri kendinde yer verdiğini, ölümsüzlüğü öğrettiğini
öğrendik.
3.
Bedenini çekici,
yüceliklere gitmekten alıkoyucu gücünü Tanrı şarabıyla sarhoş olarak kolayca
kurtulabileceğimizi öğrendik.
4.
Korkunun
tesirinde olan kişinin büyük getiriler elde edemeyeceğini öğrendik.
5.
Açılan kapının
sırlarını söyleyen ve aydınlatanın Şems Hazretleri olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Anlayan
kişiye çocuğa anlatılan gibi anlatılmayacağını, anlayışlı kişinin işaretlerden
anlatılanı anlayacağını, benlikte olan kişinin anladım diyeceğini fakat
hakikatini anlayamayacağını, kendi anladığını doğru sanacağını öğrendik,
anladık.
Uzakta
gözüken bir ağaç doğrudur fakat yeterli değildir.
Yaklaşırsan
ne ağacı olduğunu görürsen bu da doğrudur.
Ağacın
üstündeki meyveyi görmende doğrudur.
Meyvenin
yenecek durumda olup-olmadığını eline alıp dişlemen de de tanımlaman doğrudur.
Ağacın
daha iyi meyve vermesi için çevresinde uğraşın da doğrudur.
Meyvesini
saklaman, satıp başka ihtiyacını gidermen de doğrudur.
Ağacı
aşılamanda doğrudur.
Tohumunu
ekip çoğaltmanda doğrudur.
Yaren
doğrular çoktur ama hakikat tektir, hakikat özü görene-anlayana kadar
deneme-yanılmalarla bulunabilir fakat karışıklık olması daha olasıdır.
Hakikate
olaşmış, hakikati satmayan, verdiğinden beklenti içinde olmayan Allah dostlarından
almak daha temiz ve geçerli kabul ediş olduğu, üstelik de kalıcı olduğunu öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ