(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
4150.
Akıl, şekere benzer, şekiller de kamışa.
Anlamlar,
şaraptır tıpkı, harflerse şarap küpü.
Gelin,
güzel olmadıkça süsüyle-püsüyle, atlastan yapılmış yahut işlemeli elbisesiyle
gözlere hoş görünemez;
Gönüller,
bunlarla hoşlaşamaz.
Mademki
şu dünyadan geçip can meyhanesine gitmiyorsun;
Şarap
yerine tatsız-tuzsuz tarhana çorbası içedur.
Beden
evini, bir bağ, bir gül bahçesi haline sok;
Gönül
bucağını, bir Cuma mescidi haline getir.
Böylesine
kişiye, her solukta, bir güzel görünür;
O
tek gören kişiye her solukta bir güzel gelir, tabak içinde, görülmemiş bir
badem helvası sunar.
Su,
su kuşuna deniz hikâyesi söyleme;
Erliği
olmayan padişaha, kız-oğlan kızı ne diye sunarsın?
Canımız
bir köşktür;
Bir
tepe, bir yıkık yer değil.
Solukdaşımız,
sevgilimizdir bizim, özü, soluğu yabancı olan biri değil.
Gönül
yolu, korkunç çölden geçer;
Yürekli
bir er, erkek bir Rüstem (Savaşkan yiğit)
olmayan kişi, nerden varacak oraya?
Oraya
varacak kişinin gönlü, düşmanı yıkan, bedenini besleyen bir gönül olmamalı;
Kendini
yıkıp alt eden, sevgiliye âşık olan bir gönül olmalı.
Böylesine
kişinin bedeni, mezarın toprağıyla örtüldü, yer altına gitti mi o bedenden,
tohum nasıl baş verir yücelirse tıpkı onun gibi kabul ediliş ağacı yükselir,
boy atar.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Aklın tatlı olduğunu,
şeklin kalabalığı sevdiğini, anlamın insanı sarhoş ettiğini, harflerin
tatlılığa, şekle, akla kap görevi yaptığını öğrendik.
2.
Gönlümüzün şekle
değil özün güzel oluşuna hoşlandığını öğrendik.
3.
Yaşamından zevkle
sarhoş olmak istemeyenin tatsız-tuzsuz dünya yaşamına devam edeceğini öğrendik.
4.
Vücut evini
güzelleştirip güzellikte birleşip Allah’a şükredenlerin Allah’a yolculuklarında
bir araya gelip ibadet edilen yer olmasını sağlamamız gerektiğini öğrendik.
5.
Kendini akıl,
gönül, anlam bakımından bir gören, birliğe ulaşan kişiye her solukta güzel
insanlar görülmemiş hediyelerin getireceğini öğrendik.
6.
İşini iyi bilen
yetenekli olana değerli hikâyeler söylemek doğru olmayacağını öğrendik.
7.
İşini iyi
bilmeyen yeteneksiz kişiye güzel işler verilmeyeceğini öğrendik.
8.
Mevlana
Hazretlerinin canının bahçe içinde yapılmış süslü bir ev gibi olduğunu,
yıkık-dökük bir yer olmadığını öğrendik.
9.
Mevlana
Hazretlerinin yakınlarının aynı anda, aynı anlam için soluk alıp verdiklerini,
yabancıların aralarında olmadığını öğrendik.
10.
Gönül yolunun
tehlikelerle ve zorluklarla dolu olduğundan herkesin bu yoldan gidemeyeceğini,
erkekliğin yetmeyeceğini yiğit ve cesur kişi olmak gerektiğini öğrendik.
11.
Yiğit kişinin;
düşmanı yere yıkan, bedenini besleyen kişi gönlüne sahip olmamalı olduğunu,
sevgiliye âşık olarak kendini yere atan kişi olması gerektiğini anladık.
*
İşte
böyle yaren;
Gönül
yolundan birliğe ulaşan kişinin tohum gibi olacağını, ölüp toprağa düştüğü
zaman tohum gibi baş verip kabul edilen yüksek bir kişiliğe ulaşacağını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ