9 Şubat 2018 Cuma

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 4150 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
4150. Akıl, şekere benzer, şekiller de kamışa.
Anlamlar, şaraptır tıpkı, harflerse şarap küpü.

Gelin, güzel olmadıkça süsüyle-püsüyle, atlastan yapılmış yahut işlemeli elbisesiyle gözlere hoş görünemez;
Gönüller, bunlarla hoşlaşamaz.

Mademki şu dünyadan geçip can meyhanesine gitmiyorsun;
Şarap yerine tatsız-tuzsuz tarhana çorbası içedur.

Beden evini, bir bağ, bir gül bahçesi haline sok;
Gönül bucağını, bir Cuma mescidi haline getir.

Böylesine kişiye, her solukta, bir güzel görünür;
O tek gören kişiye her solukta bir güzel gelir, tabak içinde, görülmemiş bir badem helvası sunar.

Su, su kuşuna deniz hikâyesi söyleme;
Erliği olmayan padişaha, kız-oğlan kızı ne diye sunarsın?

Canımız bir köşktür;
Bir tepe, bir yıkık yer değil.
Solukdaşımız, sevgilimizdir bizim, özü, soluğu yabancı olan biri değil.

Gönül yolu, korkunç çölden geçer;
Yürekli bir er, erkek bir Rüstem (Savaşkan yiğit) olmayan kişi, nerden varacak oraya?

Oraya varacak kişinin gönlü, düşmanı yıkan, bedenini besleyen bir gönül olmamalı;
Kendini yıkıp alt eden, sevgiliye âşık olan bir gönül olmalı.

Böylesine kişinin bedeni, mezarın toprağıyla örtüldü, yer altına gitti mi o bedenden, tohum nasıl baş verir yücelirse tıpkı onun gibi kabul ediliş ağacı yükselir, boy atar.
                            ***                                            
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Aklın tatlı olduğunu, şeklin kalabalığı sevdiğini, anlamın insanı sarhoş ettiğini, harflerin tatlılığa, şekle, akla kap görevi yaptığını öğrendik.
2.    Gönlümüzün şekle değil özün güzel oluşuna hoşlandığını öğrendik.
3.    Yaşamından zevkle sarhoş olmak istemeyenin tatsız-tuzsuz dünya yaşamına devam edeceğini öğrendik.
4.    Vücut evini güzelleştirip güzellikte birleşip Allah’a şükredenlerin Allah’a yolculuklarında bir araya gelip ibadet edilen yer olmasını sağlamamız gerektiğini öğrendik.
5.    Kendini akıl, gönül, anlam bakımından bir gören, birliğe ulaşan kişiye her solukta güzel insanlar görülmemiş hediyelerin getireceğini öğrendik.
6.    İşini iyi bilen yetenekli olana değerli hikâyeler söylemek doğru olmayacağını öğrendik.
7.    İşini iyi bilmeyen yeteneksiz kişiye güzel işler verilmeyeceğini öğrendik.
8.    Mevlana Hazretlerinin canının bahçe içinde yapılmış süslü bir ev gibi olduğunu, yıkık-dökük bir yer olmadığını öğrendik.
9.    Mevlana Hazretlerinin yakınlarının aynı anda, aynı anlam için soluk alıp verdiklerini, yabancıların aralarında olmadığını öğrendik.
10.                      Gönül yolunun tehlikelerle ve zorluklarla dolu olduğundan herkesin bu yoldan gidemeyeceğini, erkekliğin yetmeyeceğini yiğit ve cesur kişi olmak gerektiğini öğrendik.
11.                      Yiğit kişinin; düşmanı yere yıkan, bedenini besleyen kişi gönlüne sahip olmamalı olduğunu, sevgiliye âşık olarak kendini yere atan kişi olması gerektiğini anladık.
                       *
İşte böyle yaren;
Gönül yolundan birliğe ulaşan kişinin tohum gibi olacağını, ölüp toprağa düştüğü zaman tohum gibi baş verip kabul edilen yüksek bir kişiliğe ulaşacağını öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar