(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini nasıl bulduğunu anlatıyor)
60.
Sağrağı (Büyük kadehi) döndür, amma ilkönce bana
sun (İkram et);
A
cana canlar katan, benim canımı yenile ilkin.
Kalk;
Her
yandan çeng (Telli çalgı) sesi, göklere ağdı (Çıktı), sesle doldurdu gökleri.
Vaktin
hoş olsun a yüzü güzel Ay, ten-teni, ten-ten nağmesini duy, sus;
Ses
çıkarma.
Şarabı
dök başıma da bağla ayağımı;
Boş
yere, bir yerden-bir yere gitmeyeyim.
Denize
benzeyen o inciler saçan avucunla tut;
Gemi
gibi at beni denize.
Bir
sopa parçasıydım a can Musa’sı, senin elinde ejderha kesildim ben.
Zamanın
Âzeriyim (Put
yapanım) a Mesih (Hz. İsa), soluğunla,
yokluk mezarının ta dibinde dirildim, yeniden dünyaya geldim.
Yahut
da bir ağacım sanki;
Peygamberin
buyruğuyla, kökümü çeke-sürüye çöllerde, tapısına geldim.
A
ağzı da, avucu da ölümsüzlük definesi olan, bundan böyle sen ver, sen söyle
artık.
A
Tebriz’in padişahlar padişahı Şemseddin, yücelikler dünyasının padişahlarına
başsın sen.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Tanrı şarabı sunduğunu, zamanı hoş bir hale getirdiğini, Mevlana
Hazretleri yeniden var olmayı, yeniden dirilmeyi, Şems Hazretlerinin yaptığını
öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin Musa gibi Allah dostu olduğunu ve konuştuğunu, İsa gibi
hastalıkları iyi edip sakatları sakatlıktan kurtardığını, sevgiyle bağlanıp
dostluk kuranlara iyilikler ettiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin ölümsüzlüğü öğrettiğini ve yardım edip kazandırdığını ve bundan
başka birçok özellikleri ve yetkilerinden dolayı yüceliklerin başkanların da
başkanı olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ