(Mevlana Hazretleri Allah’ı aramayı anlatıyor)
2770.
İki elini açmış, dua ederek denize doğru koşmadasın;
Hâlbuki
aradığın inci, daima seninle değil mi, her an koynunda değil mi?
Ne
mutlu o kişiye ki eli, hep koynundadır;
Latiftir,
hafif ruhludur, çeviktir o kişi.
Her
yana yelip yortan, onu arayıp duran kişi, o arayıştan dönüp kendine gelmedikçe
yorulur gider.
Can
gül bahçesinde gönül, bir dikencikten yaralanıverir;
A
gönül, bak da binlerce gül demetindeki bir dikeni, bir dikenin yaptığı şeyi
gör.
Gönül
alanından bir tozdur kopar, o alana davul, bayrak gelir-konarsa binlerce varlık
sancağını seyret, bak, nasıl, nasıl kırılmış-dökülmüş bir haldedir.
Yokluk
şehrine gel de sarhoşları seyret;
Kendilerinden
de, kendileri gibi binlercesinden de kurtulanları gör.
Padişah,
iki ayağını da ebedilik sarayına basmış, şu geçici yaygıdan iki elini de yumuş
(Vazgeçmiş).
Git-git,
keçinin layığı oğlaktır.
Git,
öküzlere hayat, can, buzağıdır ancak.
Git-git,
eşekler (Kaba ve düşüncesiz), sürü-sürü
toplandılar;
Kart
eşeklerle genç, daha bir yaşında sıpalar hep bir arada.
Senin
feryadından eşek kokusunu alıp duruyorum;
Eşek
de otlak için, dişi eşek için anırır (Bağırır).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’ı arayanların Allah’ı bulmuş ve Allah dostları olmuş kişiyi bulup onları
bulmamız, uygun olmamız ve o topluluğa katılmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Kaba
ve düşüncesiz toplumun sayısı ne kadar olursa olsun hiç önemi olmadığını,
yücelerde yer tutmuş Allah dostlarının topluluğu içinde ebedi olmamız
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ