22 Şubat 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 2680 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)

2680. Çocuğunu esirgeyip duran ana da boş yere söylenmez ya;
Hatta onu terbiye için dudağına iğne bile batırır.

Dudağının yüceliği uğruna yüzlerce ağzı, hatta yüzlerce dünyayı yık-yak, kır-dök, yırt-parala, vur birbirine gitsin.

Susuz, küstahça deniz kıyısına vardı mı dalga kılıcını çek, vur boynunu hemen.

Süsene kulum-köleyim, çünkü gül bahçesini gördü;
O kadar dili vardı, senin nergis gözlerini gördü, utandı da hepsi de tutuldu gitti.

Fakat ben onun gibi değilim, tefe benzerim tıpkı;
Elini vurdukça feryat eder, vur-vur yüzüme derim, vur bana havan (İçinde bir şey dövülüp ufalanmaya yarayan, tahta, taş, maden gibi şeylerden yapılan kap) gibi.

Beni elden bırakma da Semâ’ kızışsın, bülbül nağmesi ancak gül bahçesinde hoştur.

Evet, gözler, mâna gül bahçesi yüzünden mahmurdur;
Sen, eteği bulaşık dünyadan çek eteğini.

Yusuf’un çıplak görünüşü, daha güzel olsaydı gözler, ancak gömleğe sürülmekle açılmazdı.

Can güneşinin ışığı asıldır amma gene de hiçbir insan, o göğe bedensiz erişememiştir.

Sus, ölü yıkayan, çenemi bağlasa bile ölümümden sonra mezarımdan hep bu nağmeleri (Güzel, uyumlu sesi) duyarsın sen.
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Sevilen, korunan, gözetileni terbiye etmek için yapılan küçük cezaların doğru sonuçlar verdiğini öğrendik.
2.    Dili, bilgisi, güzelliği olanın daha güzel karşısında suskun durmasının asil bir davranış olacağını öğrendik.
3.    Sevgilinin yaklaşımında şiddet bile olsa sevilip devamı istendiğini öğrendik.
4.    Üzerimize aldığımız, benimseyip kendimize mal ettiğimiz, mücevher gibi taşıdığımız değerlerin etkisinin olduğunu öğrendik.
5.    Yücelere gönlümüzün, canımızın, aklımızın çıkmasının vücudumuz ile birlikte olduğunu öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri mezara konsa bile kıyamete kadar sözlerini bir şekilde okuyacağımızı duyacağımızı öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar