(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini kendini anlatıyor)
2740.
O, taşlarla bin kere testiyi kırar;
Fakat
kırmasından da memnunum ben, zevkle-şevkle onarmasından da.
Testi,
ırmağın içinde dalgalar yutmak hevesiyle binlerce canla, binlerce gönülle iki
kulağını da ona teslim etmiştir.
Güneş,
kara suyun dibinden çıkıp doğdu mu her zerreden, Tanrı’dan başka yoktur tapacak
sesini duyuyor.
Zerrenin
de yeri mi?
Can
güneşi doğdu mu o güneşin zerreleri bile güneşin külahını, kaftanını kapar.
Ay’a
benzeyen gönül, ihsan gibi balçıktan göründü mü Yusuf gibi yüzlerce güneş
kuyuya düşüverir.
Bir
karıncadan da aşağı değilsin ya, topraktan bir baş çıkar da karıncalara ovadan,
harman yerinden haber ver.
Karıncanın,
bizim yemyeşil, ter ü taze (Çok taze) başağımızdan haberi bile yok;
Onun
için çürümüş-kokmuş bir taneye kaani (Tane hakanı’Hükümdarı’)
oldu.
Karıncaya
de ki:
Bahar
mevsimi, elin-ayağın da var, ne diye mezardan çıkmıyorsun, ne diye ovaya
yollanmıyorsun?
Karıncanın
sözü mü olur?
Süleyman
bile iştiyak (Özlem) elbisesini yırttı-paraladı;
Tanrı,
şu saçma-sapan örnekler yüzünden sen suç yazma bize.
Fakat
kumaşı, alıcı ne kadar alacaksa keserler;
Kumaş
uzun amma buy kısa.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin insanı defalarca kırdığını, yanlışları atıp doğru olanları
yerleştirerek bütünlük sağladığını Hazreti Mevlana’nın anlatımından öğrendik.
2.
Tanrıdan başka
tapacak yoktur sözünü duyanın ve buna inanıp bağlananın yüksek değerlere
ulaşabileceğini öğrendik.
3.
Tanrı’ya inananın
ve sevgiyle bağlananın sayısız güzellikleri ve değişiklikleri görebilecek
aydınlığa kavuşabileceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
sevgisinden ve bağlılığından ne kadar alacaksak o kadar verdiklerini, bu sevgi
ve bağlılığın sınırı olmadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ