(Mevlana Hazretleri Şemsi Tebrizi’yi anlatıyor)
2720.
Güneşten bir renk çalarsam ayıp değil ya bu;
La’l
(Kırmızı renkli
değerli taş) de onun yüzünden bezenmede, ayıp mı ediyor yani?
La’l
gibi ben de güneşten ululuk çalmazsam nasıl odur da kendi yaradılışımdan geçer,
onun boyasına boyanırım?
Yankesici
kara gözlerde ondan hırsızlık etmiyor mu?
Gizlice
ondan görüş-bakış nuru çalmıyor mu?
Yalnız
insandan çalarsan aza kanaat et (Elde ettiğinle yeter
bul);
Çünkü
onun yaradılışına nekeslik (Cimrilik) eştir.
Fakat
ondan çalarsan dünyalara değer inciler çal, onun lütfundan (İyiliğinden), onun huyundan (Yaradılış
ve ruh özelliklerinin bütününden) haberin varsa dediğimi yap.
Çünkü
Tanrı, ancak aşağılık hırsızları kahreder (Ezer,
perişan eder);
Geçici,
yıpratıcı kumaşlar çalmayı üşünenlere gazap eder (Öfkelenir,
kızgınlık gösterir, hiddetlenir).
Yazıklar
olsun, anlatamıyorum ki, korkuyorum anlatmaya;
Çünkü
şeraitinde (Kanununda) şeriat kılıcı (Selamlamak veya saldırmak amacıyla) kından sıyrılmış,
parıl-parıl parlamada.
Sanılır
ki o hırsızın suçu tamahtır (Doymazlıktır);
Hayır,
asıl suçu, aşağılık (Niteliği düşük, adi) şeye
tamah etmesidir.
Tam
uyuyacağım zaman, tam uykumun geldiği vakit tutuyor, hadi diyorsun, söyle;
Mademki
çalgıya- çağanağa (Çalgılı, neşeli ve gürültülü bir
biçime) iştihan (İştahın) var, daha taze,
daha güzel bir şey söyle.
Uykudan
elimi-ayağımı kaybedince sen kulağımı çekiyor, hikâyeyi baştan anlat diyorsun.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Hırsızlık
edeceksek bile çok kaliteli olanı çalmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Seven sevdiğini
nasıl hep yanında istediği gibi sevilenin de seveni yalnız ve rahat
bırakmadığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
dostlarının sözlerini kendimize mal ederek hayatımıza katmamızın hırsızlık
olduğunu ancak bunun helal olan hırsızlık olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ