17 Şubat 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 2580 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretler Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)

2580. Dedim ki:
Başında kil bile olsa yıkama, gel.
Ayağına diken batmışsa çıkarmak için oturma gel;

Gel-gel de beni şu gel-git sözünden kurtar.
Öylesine gel ki canım, şundan da halas (Kurtulmuş) olsun, bundan da;

Haber yolladım seher yeliyle;
Dedim ki:
Ey âşıklar peygamberi, ey emin elçi, Allah için olsun tez git, tarafımdan de ki:

Suya batmışım, ateşe yanmışım dalga-dalga gözyaşlarımla, yalım-yalım (Alev-alev) gönül ateşimle;
Bana ne çare yazdı, budur çaren diye ne dedi, gel de bildir.

Senin gözlerinle görmek için binlerce kötü göze katlanırım;
Ne gözler var sende, ne gözler, a benim gözlerimi aydınlatan (Eşyayı olduğu gibi görmemi sağlayan) güzel.

Senin razılığını elde etmek için Âdem, üç yüz yıl ağladı sonucu, seninle buluşma gülüşüyle ağzı açıldı.

İyiden iyiye bil ki gülüş, ağlayış miktarıncadır;
Yeşilliğin gülmesi bulutun ağlamasındandır.

İnsan soyundan değilsen yürü git, ağlama:
Zenci de renginin kara olduğuna ağlamaz, bu yüzden hüzünlenmez (Sıkıntı duymaz).

Beyaz nedir, görmemiştir o, sadece kapkara bir yüzü vardır, üzülmez bile, neşelidir o;
Yürü Rum Kayserinin (Roma imparatorunun) oğlu gibi bir zencinin yolunu vur (Yanlış görüşüne engel ol).

Gazinin Arap atı, nice oklar yer;
Çünkü o ne palan vurulup yük yüklenen attır, ne sığır;
Arap atıdır o, savaş atı.
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Tebrizli Tanrı Şems’ini çok özlediğini devamlı Konya’ya dönmesi için çağrılar yaptığını öğrendik.
2.    Ağlama eyleminin sadece insan soyuna özel olduğunu, ağlayışın sonunda gülmenin geldiğini öğrendik.
3.    Kötü, uğursuz, sıkıntılı durumda olanların kendi gerçekliklerini görmediklerinden üzülmeyeceklerini öğrendik.
4.    Kendimiz yiğitsek araçlarımızın da, davranışlarımızın da yiğitçe olması gerektiğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Kişi yiğitse elbette ki savaşlar içinde olacağını, bu savaşlardan yaralar alacağını öğrendik, anladık.

Kaba, anlayış kişilerin bir düşünceyi, bir ilkeyi gerçekleştirme güçleri olmadığını, amacı doğrultusunda başkalarına boyun eğerek, onların yüklerini taşıyacağını, yiğitlikten eser gösteremeyeceğini öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar