(Mevlana
Hazretleri Tanrı’ya gidişi anlatıyor)
2270.
Şu girdap (Tehlikeli yer ve durum) içinde can
suyu bulandıysa ne çıkar?
Seller
akıttık, yardımlar ettik de onu arı-duru (Saf, tertemiz)
bir halde yürüttük gittik.
Nice
buzları, kerem güneşiyle (Büyüklüğümüzün, asilliğimizin
sıcaklığı ile) çözdük (Durgunluktan, soğukluktan
kurtararak akıcı hale getirdik), bir güzelce akıttık gitti.
Ne
diye açılıp gülmüyorsun, ne diye yaprak gibi titreyip duruyorsun?
Neden
ümidin yok bizde, kime ziyan verdik ki?
Ağaç
yaprağı gibi tir-tir titreyen yasakçıyı sonucu seçtik de bahçıvan diktik.
Gayb
âleminden, “Rabbiniz değil miyim?” dedim sen “Evet” dedin;
Gayb
âlemini açığa vurduğumuz zaman ne oldu o evet deyişin?
Gerçeğin
eteğine yapış da hemen can bahçesine gel;
Çünkü
biz senin o evet deyişini bağ-bahçe haline getirdik.
Sus,
baştanbaşa dil kesildin;
Biliyorsun
ya, dilin dil değilken onu dil haline getiren de biziz.
Yeryüzünü,
gökyüzünü selamla doldursak, köpeklerin gezdiği yerlere ham gümüş döşesek.
Her
seher çağı, senden uçup gelen devlet kuşuna candan, gönülden, gözden tuzaklar
kursak.
Binlerce
temiz gönlü, her yol başına diksek, ellerine kanla dolu bir mektup sunsak da
her biriyle sana haber yollasak.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Hazreti
Mevlana’nın Allah’a ulaştıran Mevlevilik yolunu, aşk yolunu kirli yol gibi
gösterilmelerini önleyerek tertemiz bir yol haline getirdiğini öğrendik.
2.
Mevlana Hazretlerinin yolundan gidenlerin
zarar görmediğini öğrendik.
3.
Dinin yasaklarını
aşırı uygulayarak Allah’a ulaşmak isteyenleri hareketsiz bırakan dini anlatanların
en sonuncu sırada olduklarını öğrendik.
4.
Allah’ın yaratıp
insana sorduğu ilk sorunun sorulduğu yere ve zamana gitmek ve orada verdiği
sözü iyice hatırlamak isteyenlerin, gerçeği olduğu gibi göreceklerini, canlarının
başkalarına faydalı olacak şekle ulaşacaklarını öğrendik.
5.
İyi kişilerin
olduğu yerde bulunmaya çalışmamız, bunun için gerçeğe yapışmamız gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Söylenen sözleri ikna yoluyla
susturmaktan vazgeçip sözlerin değişken olmasını kabul etmemiz gerektiğini,
insanların duygu ve düşüncelerinin anlama ve anlaşma yolu için bir araç
olduğunu, herkesin yaşamında anlama zamanının farklı olduğunu öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ