(Mevlana
Hazretleri Tanrı Şems’i Tebrizi Hazretlerini
anlatıyor)
2090.Gel
ki can da güzelim yüzüne hayrandır (Çok beğenendir),
cihan (Dünya) da;
Gel
ki semâ âleminde (Allah’tan gelen sözü dinlemek için
bir araya gelmiş dans eden kimseler topluluğunda) şaşılacak bir
güzelsin, görülmemiş bir yaraşıksın (Uygunsun)
sen.
Gel
ki sensiz aşk pazarında peşin bir alış-veriş yoktur;
Gel
ki semâ madeni (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynaksın),
senin gibi bir altını (Yüksek değerde ve paslanmayanı)
görmemiştir.
Gel
ki iştiyak (Özlem) çekenler, kapında otura
kalmışlardır;
Semâ
merdivenini daya aşağıya, in damdan (Manalar yukarıda
durmasın, yukarı çıkamayanlar, aşağıda olanlar da yararlansın).
Gel
ki aşk pazarının parlaklığı dudağından gelmede;
Şu
semâ dükkânında da paralı bir güzel var.
Anlam
(Mana) peşin paralarını Tebrizli Şems’ten getir;
Çünkü
dudağının aşkıyla semâ’ın ağzı açık kalmıştır (Hayret
etmekten).
Gel
ki sen, semâ’ın canının canına cansın;
Gel
ki semâ bahçesinin yürüyen selvisisin (Güzel görünümlü
güzelisin) sen.
Gel
ki senin gibisi ne gelmiştir, ne gelir;
Gel
ki semâ’ın gözleri, senin gibisini ne görmüştür, ne görür.
Gel
ki güneş kaynağı bile gölgendedir senin;
Semâ
göğünde binlerce Zühre’n (Güzel ve zarafetli olanları)
var senin.
Semâ,
açık, düzgün, yüzlerce dille sana şükretmededir;
Semâ’ın
dilinden bir iki nükteceğiz söyleyeyim bari.
Semâ’a
girdin mi iki (Madde ve mana) dünyadan da dışarı
çıkarsın;
Semâ’ın
şu âlemi (Evreni), iki âlemden de dışarıdadır.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Mevlevilerin semâ ettikleri toplantıya katılmasıyla başka bir zevkler
oluştuğunu, bu tadın eşiti-benzeri olmadığını öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerin Şems Hazretlerinin Mevleviler arasında padişah gibi kalmasını,
kendisi dâhil bütün Mevlevilerin ona hizmet etmesini şiddetli arzuladığını
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Semâ yapanın madde ve mana âleminden
dışarı çıkıp başka bir âleme gitmek ve yaşamak olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ