(Mevlana
Hazretleri Şems’i Tebrizi’yi Hazretlerini anlatıyor)
2080.Periyle
(Dişi cinle) şeytan, onun yüce tahtını bilemez;
Çünkü
tahtı, bakıştır (Anlama, algılama, farkına varma,
değerlendirme biçimini gözüyle yapar),
Dünyasıysa
can gözüyle görüş (Yaşamayı sağlayan gücünün,
diriliğinin, sevgisinin, ilgisinin, gönül bağlantısının benzerlerinden ayıran
yargıya sahip olmasındandır).
Can
gözüyle görür (Gizleneni, görünmeyeni görecek,
değerlendirecek yapıya sahip), bütün kuşların dillerini bilir;
Fakat
hiçbir kuş, vehmiyle (Yanlış ve yersiz düşünceyle ona)
yol bulamaz onun diline, hiçbir kuş, onun dilini bilemez (Sesi sözü taklit edebilir fakat ne manaya geldiğini anlayamaz).
Parasının
damgası, her kapıya vurulmuştur, ihsanı (Yardımı,
iyiliğini ertelemez) peşindir.
Fakat
sen onu bugün elde edemezsin ki madeninden bir koku alasın.
Onu
görsen-görsen rintlerin (Gönül erlerinin)
halkasında görebilirsin;
Çünkü
aşk girer araya da onu tutar, o halkanın ortasına getiriverir (Lideri yapar).
O
yandan uçup gelen gönül, olsa-olsa onun okudur;
Yoksa
erlerden kimdir onun katı yayını çekebilen?
Aşkının
sakisi (İnsana Allah sevgisi veren, Allah nuru saçan
kimse) kime şarap sunduysa (Allah şarabından
ikram ettiyse), kim o sakinin elinden şarap içtiyse gene ona, o şarabı
sun (Bir büyüğe nezaket gereği takdim et),
doldur kadehi ver (Aynı şekilde sen de ona ikramlarda
bulun);
Tebriz’in
övündüğü Şems’ten şarap sunmada;
Canla
gönül, nasıl olur da her an, kul-köle olmaz ona?
Gel-gel
ki sen, semâ’ın canının canına cansın (Allah sözlerini
dinlemek için kendinden geçenlere güç, dirilik, yaşam, hayat verensin);
Semâ’ın
soyuna-sopuna (İyi ve üstün nitelikleri veren dinleyişe),
semâ topluluğuna (Bir araya aynı maksatla gelmiş kişilere)
binlerce aydın mumsun (Karanlıkta kalmışların, çıkmaza
düşmüşlerin yolunu aydınlatan, problemlerini çözensin).
Yüz
binlerce yıldızın gönlü (Arzuları, muratları, istekleri),
senin yüzünden aydındır (Işıklıdır, aydınlıktır);
Gel,
semâ göğüne (Allah’tan söz dinleyecek yüksekliğe ulaşıp)
doğan Ay’sın (Karanlıkta kalanları aydınlatan) sen.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin farklı bir bakış sırlarına sahip olduğunu, başımızdaki gözle
baktığımız yüzeysel bir bakış olmadığını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin sözlerinin anlamını her insanın duysa bile anlayamayacağını
öğrendik.
3.
Şems Hazretlerini
Allah’a âşık gönül erlerinin topluluğunda aramamız ancak Allah’ı arayan bir
aşık olarak orada görebileceğimizi öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin iyiliğinin hemen olduğunu ama herkesin bunu elde edemeyeceğini,
en ufak bir iz bile göremeyeceğini öğrendik.
5.
Şems Hazretlerinin
verdiği sır niteliğinde bilgi içeren sözlerin insanı kendinden geçirip
sarhoşluk veren sözler olduğunu, bu sözlerin kendisine kişileri bağladığını,
dost ettiğini, can ve gönülden hizmet eden yaptığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinden aydınlanan sayısız
gönül olduğunu, ona ulaşmak için yolu Mevlana Hazretlerinden ve dostlarından
öğrenmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ