(Mevlana Hazretleri
kıskançlığı ve nazın hakikatini anlatıyor)
2060.(Şemsi Tebrizi Hazretlerine) Kıskançlığından şikâyet
ettim de gülerek dedi ki bana:
Seni
ney ile bağlarsa bağlasın, çöz, at onu, kurtul gitsin.
Başını
kaldır da kalk, zevkle-safâ meclisine (Gönül rahatlığı,
rahatlık, sakinlik veren kişilerin toplantı yerine sevinçle) varalım;
Bedensiz
can gibi bir an olsun, zevkin-safânın kucağına (Yakınlaşalım)
kavuşalım, zevkle-safâ ile kavuşalım.
Ölümümden,
ebedi zevkle, ebedi ömre ulaşacağımı haber aldım;
Ne
Tanrı’dır ki ölümü, ebedi ömür peygamberi yapmış, onunla ebediliği müjdeliyor.
Varlığımızın
göbeğini, ebedi işret adıyla kestiler;
Zevk-safâ
anasından bayram günü doğduk biz.
Sor
bize;
Zevk
(Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden,
düşünülmesinden doğan hoş duygu)-safha (Evre:
Birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardında beliren, gelişen değişik
durumların her biri, aşama) nedir, şu zevki, şu safâyı (Gönül rahatlığını, rahatlığı, sakin olmayı) terk etmek
ne?
Bu
şekle bürünmüş zevk-safâ, gerçek zevkin, gerçek safânın dış halkasıdır adeta.
Perdenin
ardında zevk-safha canlarının şekilleri var ki onların gölgeleri vurmada,
zevk-safâ perdesindeki şekiller, o yüzden görünmede.
Altına
benzer varlığını zevke ver, safâya ver, gama verme;
Zevke-safâya
lâyık olmayan altının toprak başına (Ölsün, toprağa
karışsın).
Dur,
gök, neden dönüp duruyor?
Söyleyeyim
sana;
Onu
zevk safâ yıldızının parıltısı döndürüyor da ondan.
Dur,
deniz, neden dalga-dalga köpürüp coşuyor?
Söyleyeyim
sana;
Onu
zevk-safha incisinin ışığı oynatıyor da ondan.
Dur
toprak, neden huriler (Çok güzel kadınlar), gılmanlar (Bıyığı yeni bitmiş gençler) doğurdu?
Söyleyeyim
sana;
Zevk-safha
amberinden (Güzel kokudan) kopup gelen rüzgâr,
cennet kokuları verdi de ondan.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Kıskançlığın her
canlıda olduğunu, zararlı etkisinden kurtulmak için kıskanacağımıza
bağlanmaktan vazgeçmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Ulaşmak
istediğimiz yerin gönül rahatlığı, rahatlık, sakinlik veren kişilerin
toplandığı yer olması gerektiğini öğrendik.
3.
Ölümün bir müjde
olduğunu, ölümle ebedi zevkle ebedi yaşama ulaşabileceğimizi öğrendik.
4.
Dünya yaşamındaki
bilinen zevkin ve sefanın küçük bir örnek olduğunu öğrendik.
5.
Varlığımızı zevke
ve sefaya vermemiz, gamdan üzüntüye vermememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Doğadaki tüm hareketliliğin zevk ve
sefa ile hareket ettiğini, böylece çeşitli güzellikler meydana getirildiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ