21 Ocak 2017 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 2100 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri semâ’yı ve Tanrı Şems’ini anlatıyor)

2100.Yedinci göğün damı, yüce bir damdır amma, semâ merdiveni bu damı da aşar, geçer, bu damdan da yücedir.

Ondan (Allah’tan) gayrı ne varsa ayağınızın altına alın, vurun ayağınızı, ezin;
Semâ, sizin malınız mülkünüz, siz de sema’ın malısınız, mülküsünüz.

Aşk, kollarını boynuma dolarsa ne yapabilirim ben?
İşte böylece, semâ ederken kucaklarım onu, bağrıma basarım.

Zerrelerin kucakları güneş ışığıyla doldu mu hepsi de semâ’ın feryadı olmaksızın oyuna girer, oynamaya koyulur.

Gel ki Tebrizli Şems, şekle bürünmüş aşktır;
Semâ’ın ağzı aşktan açık kaldı gitti.

Gel-gel ki savaş aslanlarının aslanısın sen;
Ormanlıktan çık da saflar yar (Savaşarak engelleri aş).

Seni överlerken neler derlerse, neler söylerlerse hiçbiri yalan değildir;
Sana ait ne söylerlerse doğrudur, hiçbiri kuru laf değildir.

Acaba bir kere daha şu gözlerim görecek mi?
Sen tahta geçip kurulmuşsun, padişahlar da çevrende el-pençe divan durmada.

Fakat sen, gene kendi makamındasın, hatta yerin, dediğimden de üstün;
Ancak ayrılıktan gözlerimde fer (Parlaklık, aydınlık, canlılık, güç, kuvvet) kalmadı, arılık (Temizlik, saflık) da.

Yürü be dokumacı, git be örücünün gayreti, istediğiniz kadar perde dokuyun, örtü örün;
Onun yüzünün yalımları (Alevleri), hiçbir türlü gizlenmez ki.
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Semâ’nın yerinin yedinci gökten daha yukarıda olduğunu öğrendik.
2.    Semâ’nın olduğu yerin bizim olduğunu, başka değerli olarak sahiplendiğimiz yerleri bırakıp Allah’ın âşıklarına yurt olarak verdiği bu yere gitmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Semâ ederken insanın kendinden geçtiğini, sevdiği âşık olduğu ile beraber olduğunu öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin şekle bürünmüş bir aşk olduğunu,  aşkın Allah’ın sözlerini aracısız dinleyecek kadar yakın olmanın bir yolu-hali olduğunu öğrendik.
5.    Yücelere çıkışın yiğitlik istediğini, yapılan işin övgülere değer kabul edildiğini öğrendik.
6.    Şems Hazretlerinin nurunu hiçbir şeyin perdeleyemeyeceğini öğrendik.
                               *                                
İşte böyle yaren;
Yedi kat göğün üstündeki yerin sultanının Şems Hazretleri olduğunu, aşağılara inip vücut bulunca kendini aşk olarak bize gösterip bulunduğu yere davet ettiğini, semâ yapma sırasında bu davetin gidiş-gelişin tamamlandığımızı öğrendik, anladık.
                               *                                                           
RAVLİ
(Tasavvuf ehline göre, ”Büyük berzah” da denilen yedinci gök, tüm sâliklerin seyirlerinin (Bakış ve görüşlerinin), amellerinin (Buyrukları doğru yapma)  ilimlerinin sona erdiği menzildir (Ulaşılabilecek son mesafe).
Orası Miraç (Arapçada merdiven) yükselişinde ulaşılabilecek son menzildir.
Sidre’den sonraki âleme geçebilme, yeryüzündeki varlıklar için olanaksızdır.

O âlemde mahlûkatın bir vücudu yoktur, mahlûk o âlemde adeta erimiş gibidir) alıntı.

Popüler Yayınlar