(Mevlana
Hazretleri semâ’yı ve Tanrı Şems’ini anlatıyor)
2100.Yedinci
göğün damı, yüce bir damdır amma, semâ merdiveni bu damı da aşar, geçer, bu
damdan da yücedir.
Ondan
(Allah’tan) gayrı ne varsa ayağınızın altına
alın, vurun ayağınızı, ezin;
Semâ,
sizin malınız mülkünüz, siz de sema’ın malısınız, mülküsünüz.
Aşk,
kollarını boynuma dolarsa ne yapabilirim ben?
İşte
böylece, semâ ederken kucaklarım onu, bağrıma basarım.
Zerrelerin
kucakları güneş ışığıyla doldu mu hepsi de semâ’ın feryadı olmaksızın oyuna
girer, oynamaya koyulur.
Gel
ki Tebrizli Şems, şekle bürünmüş aşktır;
Semâ’ın
ağzı aşktan açık kaldı gitti.
Gel-gel
ki savaş aslanlarının aslanısın sen;
Ormanlıktan
çık da saflar yar (Savaşarak engelleri aş).
Seni
överlerken neler derlerse, neler söylerlerse hiçbiri yalan değildir;
Sana
ait ne söylerlerse doğrudur, hiçbiri kuru laf değildir.
Acaba
bir kere daha şu gözlerim görecek mi?
Sen
tahta geçip kurulmuşsun, padişahlar da çevrende el-pençe divan durmada.
Fakat
sen, gene kendi makamındasın, hatta yerin, dediğimden de üstün;
Ancak
ayrılıktan gözlerimde fer (Parlaklık, aydınlık,
canlılık, güç, kuvvet) kalmadı, arılık (Temizlik,
saflık) da.
Yürü
be dokumacı, git be örücünün gayreti, istediğiniz kadar perde dokuyun, örtü
örün;
Onun
yüzünün yalımları (Alevleri), hiçbir türlü
gizlenmez ki.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Semâ’nın yerinin
yedinci gökten daha yukarıda olduğunu öğrendik.
2.
Semâ’nın olduğu
yerin bizim olduğunu, başka değerli olarak sahiplendiğimiz yerleri bırakıp
Allah’ın âşıklarına yurt olarak verdiği bu yere gitmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Semâ ederken
insanın kendinden geçtiğini, sevdiği âşık olduğu ile beraber olduğunu öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin şekle bürünmüş bir aşk olduğunu,
aşkın Allah’ın sözlerini aracısız dinleyecek kadar yakın olmanın bir
yolu-hali olduğunu öğrendik.
5.
Yücelere çıkışın
yiğitlik istediğini, yapılan işin övgülere değer kabul edildiğini öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin nurunu hiçbir şeyin perdeleyemeyeceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Yedi kat göğün üstündeki yerin sultanının
Şems Hazretleri olduğunu, aşağılara inip vücut bulunca kendini aşk olarak bize
gösterip bulunduğu yere davet ettiğini, semâ yapma sırasında bu davetin
gidiş-gelişin tamamlandığımızı öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
(Tasavvuf ehline göre, ”Büyük berzah” da denilen yedinci gök, tüm sâliklerin seyirlerinin (Bakış ve görüşlerinin), amellerinin (Buyrukları doğru yapma) ilimlerinin sona erdiği menzildir (Ulaşılabilecek son mesafe).
Orası Miraç (Arapçada
merdiven) yükselişinde ulaşılabilecek son menzildir.
Sidre’den sonraki âleme geçebilme, yeryüzündeki varlıklar için
olanaksızdır.
O âlemde mahlûkatın bir vücudu yoktur, mahlûk o âlemde adeta erimiş
gibidir) alıntı.