19 Ocak 2017 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 2070 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri zevki ve sefayı anlatıyor)

2070.Dur, yel (Rüzgâr), neden esinti-esinti gelip geçer gider?
Söyleyeyim sana;
Zevk-safâ (Gönül şenliği, kedersizlik, neşe, zevk, eğlence, saflığa, berraklık) defterine yaprak-yaprak, fakat tezce gelmeni ister de ondan.

Dur, gece, neden perdeler salıyor (Görünmezlik oluşturuyor)?
Söyleyeyim sana:
Düğün var, dernek var, bütün zevk-safâ çarşafına (Gösterişin özentisini, çekemezliğe ve bundan oluşan huzursuzluğu önle) der de ondan.

Beşin de, dördün de, yedinin de sırrını söylerdim amma zevk safâ tavlasında bir-iki oyunla yutuldum da söyleyemiyorum.

Hep beni övsün, beni sövsün (Onur kırıcı sözleri bana söylesin, küfretsin), başkasını değil;
Her ikisi de, hem de hamı, olgunu, abıhayattır (Ölümsüzlük verir) bana.

Şarabının mahmurluğu (Sersemliği) mu daha hoş, sarhoşluğu mu?
Canlarımız, ebediyen kadehi olsun onun.

Sitemiyle (Öfkelenmeden rahatsızlığını bildirmesiyle) öylesine sarhoşum ki sitemiyle lütfunu (İyiliğini) ayırt edemiyorum;
Artık bana ne insafını, adaletini sor, ne lütfunu, ihsanını.

Cefası (Eziyeti), kaçıp giden canımı yemle, tuzakla tuttu da vefâ (Sevgiyi sürdürme, sevgi ve dostluk bağlılığı) kuşuna eş etti gitti.

Canım, gitmemek için çok bahaneler buldu amma baht, devlet, o bahtsızı adım-adım çekti yanına.

Onun derdini bilip tanıyan, zevk, neş’e istemez;
Onun adını duyanın, izinin tozu bile kalmaz.

Düşünce hüthütleri (Kuşların haber vermesi ile), izinin tozunu bulup haber getirince Süleyman’ın saltanatı benim olur;
Çünkü apaçık meydana çıkar o dilber, veresiye değil, peşin olarak görürüm onu.
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Tanrının zevk-sefa defterine adımızı yazdırmamız için zevk ve sefanın aşamalarını bilmemizin ve yaşamamızın gerektiğini öğrendik.
2.    İnsanların üremesinin de güzel çocukların olmasının da zevk-sefa için olduğunu öğrendik.
3.    Devamlı ve bitmeyen, tükenmeyen zevk-sefanın sarhoşluğuna kadar mesafe almamız gerektiğini öğrendik.
                               *                                
İşte böyle yaren;
En büyük zevkin ve sefanın tutkuyla sevdiğimiz, aşık olduğumuz, dostlukla bağlandığımız, sevgili dediğimiz Allah dostuna olması gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar