(Mevlana
Hazretleri gönlü ve Tebrizli Tanrı Şems’i
Hazretlerini anlatıyor)
2220.
Gönül dedi ki:
Senden
kırılmaya, sana darılmaya imkân mı var?
Davul
çalan olmadıkça davul, nasıl ses verebilir?
Bütün
dünya davuldur, davulcu ancak sensin;
Bütün
yollar zaten kapanmış seni bırakıp da nereye gidecekler ki?
Cevap
verdi de dedi ki:
Kendini
davul say;
Gâh
(Bazen) davulcu, gâh (Bazen)
davul olmaya kalkışma;
Bu
aşağılatır insanı.
Can
kımıldadıkça şu çaresiz beden kımıldayamaz;
At
hareket etmedikçe üstündeki çuval oynamaz.
Gönlün,
Tanrı aslanıdır, nefsinse at (Üstüne bindiği taşıt
hayvanıdır);
Nitekim
Tanrı aslanının (Hz. Ali’nin) bineği de
düldül’dü.
Akıl
alanı Düldül’e dar geldi (Sıkıntı ve huzursuzluk verdi)
de o daracık alandan sıçradı, “Söyle” alanına vardı (Hz.
Ali’ye Tanrı sarhoşlarından uygunluktan olgunluğa geçenlerin yabancılıktan
çıktıklarından sırları söylemek için yetki verildi).
Ne
diye heyecandasın (Güçlü ve çekici duygudasın),
ne diye aklın tereddütler (Kararsızlık, durgunluk)
içinde;
Hâlbuki
âşıksın da;
Hem
de dikeninden o gülün biteceği zaman geldi-çattı.
Şu
gamdan yüzünü ekşitmiş amma geceysen seher çağı geldi, mahmursan (Sabah sersemi gibi isen) şarap (Tekrar sarhoş olman için) sunulacak diye müjdeler de
duydu.
Senin
ah-vah edişinden (İnlemenden, sızlamandan)Tanrı’nın
rahmet denizi kabardı coştu;
Yollara
düşen emelin (Gerçekleşmesi zamana bağlı isteğin),
Âmül’e (Bilginlerin yetiştiği şehre) vardı,
erişti.
Her
şevkin (İsteğin, hevesin), sayesinde şevk verene
döndüğü dem (Kendine çeken renk ve koku) geldi;
Boynu
vurulan her tutsaklık halkasının, lütfuyla gerdanlık kesildiği padişahlık
geldi.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Görünmeyen fakat
varlığı ile harekete geçtiğimiz, bizi yönlendirip hareket ettiren gönlümüzün
sesi olmadıkça hareketsiz kalacağımızı öğrendik.
2.
Gönlümüzün Hz.
Ali gibi yiğit olduğunu, bu yiğitliği hareketsiz koymamamız gerektiğini
öğrendik.
3.
Âşık olan kişinin
dikenli daldan gül çıkacağını bileceğini öğrendik.
4.
Âşıklıkta sevinç,
korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi ve başka sebeplerle aklımızda
durgunluk, ne yapacağını bilemez durumda olabileceğimizi öğrendik.
5.
Aşığın ah-vah
edişine Tanrı’nın iyilik yardımının geleceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Kimden zevk ve heyecan aldıysak
özümüzü ona vereceğimizi, böylece tutsaklık diye kabul ettiğimizin aslında padişahlık
göstergesi olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ