31 Mart 2018 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 470 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri ziyaretçileri anlatıyor)

470. Can gelinleri, çarşafları attılar (Gizlenmeyi bıraktılar) da dünya padişahını aramaya geldiler.

Güzelim bir sel gibi mekânsızlık (9 kat göğü geçtikten sonraki yerden) yurdundan oynaya-güle, mekân (Oturulan yerlere) yurduna ulaştılar.

Gönlün şekli, şekilleri kırdı-geçirdi;
Perde altındakiler (Gizlenenler), yurdu elde etmeye geldiler.

Açık olanlar gizli, gizli olanlarsa ap-açık (Çok açık biçimde) geldi-çattı (Gerekli olanlar bir arada toplandılar).

Bir izi, bir eseri olanın ne bir izi kaldı, ne bir eseri;
İzi-eseri olmayanlarsa izi-eseri belirdi de geldi.

Her şeyi yetiştirip geliştiren ezeli nurdan, sana, fazlasıyla vermişler.

Güneş gibi her şeye bir hoşça bak;
Hepsi de donmuş, bak da eriyip gitsinler.

A ilkbahar, ağaçlar, deli kıştan solmuş-sararmış, onlara bak hele.

Dudağını aç da İsa duasını oku (Tanrıya yalvararak, yakarış içinde yardım iste);
Çünkü varlıklar, cefa Deccal’i (Güç kazanmış yalancılar, bozguncular, dedikocuların yasaya ve vicdana aykırı olarak temiz kişileri uğrattığı kötü durum) yüzünden ölmüşler.

Bugün, herkesin mahmurluğunu (İçki sonrası sarhoşluğun verdiği sersemliğini) gider;
Çünkü herkes, senin şarabından bir kerecik tatmış.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Uygun olan kişiyi tanımak, hediyeler vermek, merak ettiklerini açıklamak için 9 kat göğü geçtikten sonra olan yerde oturanların yeryüzüne indiklerini, kendilerini belli ettikleri, her şeyi yetiştirip geliştiren nurdan verdiklerini öğrendik.
2.    Dünyanın karmaşık, karışık söz ve davranışlarından ve bunların verdiği bunalımlardan ve zararlardan kurtulmak için yalvararak yakararak Allah’a dua etmemiz, ikinci dirilişimizi istememiz gerektiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin her şeyi yetiştirip geliştiren nurdan fazlasıyla olduğunu, uygun olanlara bu nurdan verdiğini, Hazreti Mevlana’nın sözlerinden öğrendik, anladık.
                   *

RAV

Popüler Yayınlar