(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
390.
Gönül noktasına sayı yok;
Fakat
eğri-büğrü görünüyor;
Ancak
bu görünüş, gözdendir, yüzden değil.
Mademki
istenenden berat geldi, ferman ulaştı;
Artık
gözünden sıfatlar gizlendi, kayboldu-gitti,
Bir
kere daha güzeller Yusuf’u geldi-çattı;
Bir
kere daha Zeliha gibi yüzlercesinin zincirini çekti.
O
tezgâhı görünce Ay bile elbisesini yırtar;
Gök
bile “ Daha yok mu?” (Kaf suresi 30) diye nâra atar.
Bütün
dünya, bir tuzla (Tuz çıkartılan havuz)
olmuştur;
Temizle
leşin bir olması için âlem, bir tuzlaya dönmüştür.
Bir
kere daha akıl, kalemleri kırmıştı;
Bir
kere daha aşk, yakasını yırtmıştır.
Zeliha
(Yusuf’a âşık olan Mısır’lı asil kadın),
kimseciklerin yapmadığını yapmış, efendiliğini satmıştır da bir kulu satın
almıştır.
Sarhoş
oldun, öpücükler vermen gerek;
O
dudağa öpücük ver;
Şarap
içmiştir o dudak.
Pek
hoşsun, pek güzel, kem gözler ırâg (Uzak) olsun;
Ne
mutlu o göze ki yüzünü gördü senin.
Fakat
yüzünü görmek, pek nadir olan şey;
Ne
mutlu adını duyan kulağa!
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Gönlümüzün
sayıları önemsemediğini, karışık bir yer gözükmesine rağmen çok düzgün ve güzel
bir yer olduğunu öğrendik.
2.
Allah’ın
toplumsal ve hukuki olarak görev ve ödevleri o kişinin üzerinden aldığı zaman özgür
olacağını öğrendik.
3.
Güzel huylu
kişiyi sevip bağlananların çok olacağını, o güzel ancak kendi sevdiklerini istediği gibi
kendine çektiğini öğrendik.
4.
Tuz yerine haram
olan domuz bile düşüp çürüse o tuzun kirlenmeyeceğini, haram olmayacağını
öğrendik.
5.
Aşk uğruna her
şeyin feda edilmesinin kayıp değil kazanç olacağını öğrendik.
6.
Şems Hazretlerine
âşık olmanın insanı sarhoş bir hale getirdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin adını herkesin duyabileceğini fakat yüzünü-hakikatini gören
kişinin çok az olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ