21 Mart 2018 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 370 İNCİ BEYİT


 (Mevlana Hazretleri kaza ve kaderden kaçışın olmadığını anlatıyor)

370. Öğretmen, sopa çeker ya (Yanlışı sözle anlamayana şiddeti gösteren), kimdir o;
Kimdir senin kaza’na, senin kaderine bağlı olmayan? (İstem dışı veya umulmayan bir olayla karşılaşmayan)

Sopa, köpekler gibi incitir seni;
Fakat köpeklerin başında, senin verdiğin cezayı anlayacak akıl nerde?

Bedene gelip çatan belayı savuşturmak, halkın incitmesinden kurtulmak, ancak sana yalvarmakla mümkündür, ancak seni övmekle.

Şu sopayı kırsan da sopası az değil ki;
İki-üç sopayı ortadan kaldırmakla kurtulamazsın sen.

Balığa arkadaş olan (Engin denizlerde gezen) ümmetin (Muhammed’e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslümanlar) derdinden kaçtı amma senin yerin olmayan nereye can atabildi ki?

Yeter, sus;
Yunus’un uğradığı dertten kork:
Kaza ve kadere (Tanrı’nın yazgısına) karşı durmak, ayak diremeye kakışmak (Bu düşünceyi, bir davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak), haddin değil (Yetkin ve yeteneğin yok) senin.

Benim işime-gücüme koyulmamış birisi mi var?
Sevgilinin yoluna can vermeyen kim?

Başım gibi sarhoş olmayan bir baş mı var?
Gönlüm gibi ağlayıp inlemeyen bir gönül mü var?

Bütün dünyaya döndün, dolaştım;
Yabancı aradım;
Sonunda iyiden iyiye anladım ki yabancı yok.

Dünya işlerinin hepsi de birbirine aykırı (Alışılmışa, doğru kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, çapraz, aynı doğruda olmayan);
Fakat bütün işler de ancak bir tek iş.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Sözle yapılan uyarıyı dikkate almayanlara ceza uygulanacağını, bu cezanın da can acıtacağını öğrendik.
2.    Akıllı insanın uyarı gelmeden veya uyarı halinde kendini yanlış gidişten düzelttiğini, hayvan gibi sözden anlamazsa ceza yöntemiyle istenilen düzeltme sağlandığını öğrendik.
3.    Bir nedene bağlı olmadan bedene gelen zararın giderilmesi için de dua edilerek Allah’tan yardım istemek gerektiğini, Allah’ı övmekle ve yalvarmakla yapılması gerektiğini öğrendik.
4.    Kişinin akılsız-düşüncesiz davranışından başına gelenler ile Allah’ın kişiyi sınamak, sözlerinin ve inancının doğruluğunu ortaya çıkarmak için imtihan ettiğini, ve o kişiye sıkıntılar verdiğini öğrendik.
5.    Allah’a iman etmiş kimselerin kaza ve kadere iman etmiş olmaları gerektiğini, başına gelenler karşısında sabır edenlerin kurtuluşa ulaşacaklarını öğrendik.
6.    Halkın, yakınlarımızın bize inanıp-inanmamasının bizi Allah’a gidiş yolumuzdan alıkoymaması gerektiğini, dünyada bize verilen görevden kaçmamamız gerektiğini öğrendik.
7.    Bütün dünyada canlı-cansız her ne varsa kendine verilen görevi yaptığını, işini yapmayana ceza geldiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Dünya işlerinin görünüşte birbirine aykırı olduğunu, aslında bütün bu işlerin bir iş olduğunu, bunu herkesin anlayamayacağını öğrendik, anladık.
(Gözüken aykırılıklar olduğundan dikkatimiz ayrılıklar üzerinde yoğunlaşır ve daha ileri gidemeyenler hemen olumsuzluk ve şikayet sözleriyle kanış ve inanış oluşturur.

Her şeyin bir bütünün küçük parçaları olduğunu anlayıp kavrayabilen kişinin ayrılıklara değil ortak ve birbirini tamamlayan öğeleri bir araya getirerek doğru görüş sahibi olarak tevhit inancına ulaşır)
                   *

RAV

Popüler Yayınlar