26 Mart 2018 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 420 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri sevilen Allah dostuna hizmet etmeyi anlatıyor)

420. Gayb âlemine (Görülüp duyulmayan ve fakat akıl ve bilgi yolu ile varlığına delil bulunan, Tanrı’nın zatı sıfatı ve ahretin durumu olan âleme) bakmak isterse aynası olurum (Rahatça görmesini sağlarım), göz-yüz kesilirim ona.

Abû-Turâb  (Toprak babası) gibi yere yüz korsa bütün yeryüzünü ona lalelik, güllük gülistanlık ederim.

Canlar bahçesine giderse ona yasemin olurum, yeşillik kesilirim, gül bahçesine dönerim.

A benim canım, terci’e (Başa dönüş için) nöbet geldi;
A benim inciler saçan denizim, dalgalan.

Seher oldu, a sakimiz (İnsana Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), iç-iç;
A yüzünden gönlümüz, dalgalandıkça dalgalanan güzelimiz bizim.

Kızıl şarabın, kaplana benziyor;
Gam kurdu (İnsan içini kemiren üzüntü), onun elinde bir fare mi, bir fare.

Beyin bağlarına, dimağ (Sözsüz anlayış) köşklerine çıktı mı, akıl, baş aşağı damdan düşer-gider.

Aklın kulağını tutar da kendine doğru çekerse akıl, acısından vay kulağım-kulağım der.

Sevgili ona, kalk der, cana secde et, şu şarap saçan Ay yüzlünün ayağına kapısın.

Akıl der ki;
Kim geldi, görmedim onu, uyuyordum dün gece” der,“Uyuyordum dün gece
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
(Abû Turab: “Toprak babası”
Hazreti Ali’ye Hazreti Muhammed tarafından verilen künye.)
Neler öğrendik;
1.    Allah’ın zati sıfatlarının; Allah vardır ve yokluğu düşünülemez, Allah’ın başlangıcı yoktur, ebedidir, tektir ve benzeri yoktur, sonradan yaratılanlara benzemez, hiçbir şeye muhtaç değil, herkesin ona muhtaç olduğunu Bakara suresi 3 ten gayba inanmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Şems Hazretleri düşse bile Hazreti Mevlana’nın düştüğü yeri güzelleştireceğini öğrendik.
3.    Şems Hazretleri Mevlevilerin bulunduğu yere girerse Mevlana Hazretlerinin güzellikleri göstereceğini öğrendik.
4.    Sevgili geldiği zaman sarhoşluğun başladığını, aklın uykuya çekileceğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Aklımız Allah dostu Tanrı erinin güzel yüzünün hakikatini görünce etkisiz hale geleceğini, uykuya dalacağını, anlatacak bir şeyler göremeyeceğini öğrendik, anladık.

(Aklımız; iç ve dış duyularımızla algıladıklarımızı çerçeveleyip şekillendirdiğini, bu şekle isim vererek ve  anlam yükleyerek tanımladığını, kavramsallaştırarak başkalarına sunuş yaptığını biliyoruz.

Aklımızın sınırı buraya kadar olduğundan Allah’a ait bilgileri ve görgüleri o kişiye sunacağı zaman aklı uyutulur, bilgi verilmez.

Aklı uyumayanlar da sarhoş edilip ne olup bittiğini, ne görüp yaşadığını aklın anlayamayacağı durum yaratılır.

Akıl ilahi bilginin güzelliğini anlayış yeteneği ile anlayamaz ve göremez fakat sevilen Allah dostun isterse güzel yüzünde bu güzelliği gösterebilir olduğunu öğrendik, anladık)
                   *

RAV

Popüler Yayınlar