(Mevlana Hazretleri bağlanmayı anlatıyor)
380.
Gönül alan sevgili yok diye şikâyet edeni bil ki gönüle gark olmuştur da hala
gönlü arayıp durmadadır.
Müşterilerin
hepsi de bir tek müşteridir;
Bu
pazardan kurtulmuş bir tek kişi bile yoktur.
Gül
bahçesinin aslını gören, iyice anlar ki orda bir tek diken bile yok.
Buzdan
bir küp vardı, içi de suyla doluydu;
Küp
eridi, hepsi de su oldu;
Küpten
bir iz bile yok.
Bütün
dünya, parçalanmasına imkân olmayan bir tümmüş;
Dünya
çenginde (Telli müzik aletinde) bir tek telden
başka tel yokmuş.
Şu
sayı, şu ayrılık vesvesesi (Yersiz ve yanlış düşünmenin),
bir aldatmacanın aldatışından, bir düzencinin düzeninden (Hilesinden) başka bir şey değil.
Bu
sözde de bir aykırılık, bir zıt hüküm var;
Fakat
dilin sözü, ancak bir pergel.
Güç
yetişle güç yetmeyiş bir zaten;
Bence
söz söylemeye bile güç-kuvvet yok.
Mademki
sarhoş oldun, buraya baş koy, gitme buradan;
Çünkü
burası, güllük-gülistanlık;
Düz
bir yol değil.
Bir
başka hırsız gelir-çatar da kemerini çalar sonra;
Senden
başka yankesici yok sanma.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Büyük gönlün
içine düşen kişinin kendini kaybedeceğini, kendisini arayacağını öğrendik.
2.
Gönül alma
kuvvetimizin olmadığını, bizim gönlümüzü alacak müşterinin gelip almasını
istememiz ve beklememiz gerektiğini öğrendik.
3.
Gül bahçesine
girenin gülleri görmesi gerektiğini, güldeki dikenlere görenin sakat görüşe
sahip olduklarını öğrendik.
4.
Soğuk iklimden
katılaşmaların olduğunu, sıcaklığın katılıkları eritip akıcı hale getirdiğini
öğrendik.
5.
Dünyanın tüm
olduğunun bilinciyle kişilere ve olaylara bakmamız, parçaların bir bütünün
parçaları olduğu gerçeğinden uzaklaşmamamız gerektiğini öğrendik.
6.
Bütün sözlerde
aykırılıklar, zıtlıklar olduğunu fakat bir merkez etrafında dönüp dolaştığını
öğrendik.
7.
Mevleviliğin Allah
ve dostlarına duyulan aşkla kafa karıştırıcı çelişkilerin ayıklandığı, bilinmezliklerin
açıkça göründüğü, hakikati aldatılmadan yaşayabileceğimiz alan olduğunu, düz
bir alan olmadığını, güllerle dolu bir alan olduğunu öğrendik.
8.
Kendimizi uyanık
görmemizin yeterli olmayacağını, kötü huylu daha uyanık birisinin bizi
kandırabileceğini-aldatabileceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Doğru
bir yere ait olmamız, güçlü sahibimiz olması, güzelliklere kavuşacak yol olması
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ