(Mevlana Hazretleri sevilen Allah dostuna
hizmet etmeyi anlatıyor)
410.
(Şems Hazretlerine) Bedava şerbetler sunarım,
sütler veririm;
Fakat
üzüm gibi sıkmam onu.
Kendi
başım gibi öperim, kendi başım gibi başımı kaşır (Hizmet
eder) dururum.
Benim
canımdır, benim canımın ferahlığıdır (İç açıklığım, iç rahatlığımdır);
Düşman
saymam, yabancı bilmem onu.
Sevgimden
aşkımdan dolayı küstahça sözlerine bile bakmazken nasıl döverim onu?
Dört
tabiatın (Hava, su, ateş, toprak) ayak
kıpırtıları kaçsa-gitse bile dördünün karşılığında ben varım, dördünün de
yerineyim ben.
Yolculukta
dostuyum, kılavuzum onun;
Seher
çağında sakisi (İçkisini ikram eden), şarapçısı
(İçkisini sağlayanım).
Altına,
gümüşe ait saçma-sapan sözler de nedir?
Kereminle-lütfunla
(Büyüklüğün gereği olan iyilik için) çuvallar
dolusu altınım ona ben.
O
tutulur –kalır (Hareketsiz kalınca);
Fakat
bunu, ona ben tutulmuşum, sen söyle desin diye yaparım.
Söz
söylemez, ağzını yumarsa sözü ben olurum, tercümanı ben kesilirim.
Usanır
(Bıkar-bezer) da gönlü daralır, hararetlenirse
yellerim onu, yelpazelerim ben.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Sevdiğimiz Allah
dostuna sevgiyle bağlanıp hizmet etmemiz ve onun işlerine yardımcı olmamız
gerektiğini öğrendik.
2.
Sevdiğimiz Allah
dostunun hoşumuza gitmeyen hareket etse bile hiç kızmadan emrettiğini yapmamız
gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gönül
sahibi, gönlü Allah ve Allah dostlarıyla olan kişi ile ilişkilerimizde
benliğimizden hiçbir söz ve davranış olmaması gerektiğini, tüm düşüncemizin terbiyeli
bir şekilde hizmet etmek olması gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ