19 Haziran 2014 Perşembe

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 595

Berk-u ferr-i rûy-i hûb-i sadıkin
Ten fenaşüd van beca tâ yevm-i din
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 6.inci cilt 4715 inci beyit açıklaması)

“ Doğruların güzel yüzlerindeki parlaklık ve nur, bedenleri yok olsa da kıyamet gününe kadar yerinde kalır.”

Ne mutlu o kimseye ki güzelliğinin nuru ve parlaklığı bedenleri yok olsa da ebediyen baki (Yok olmaz) kalır.

Malı ve altını olanda devlet (Emir etme ve yaptırma gücü) var sanma.
Asıl nuru ve parıltısı olan kimse devlete ermiştir.

İzzet-ü nefisle (Şerefini, itibarını, dereceni muhafaza etmekle) mal ve mansıpla (makamla) olan devlete, devlet deme.

Mademki bekası (Kalıcılığı) yoktur, değersizdir.
Ebedi devlet dervişliktir.

Hak şarabıyla mest olmakta ve hayranlık içinde kalmaktadır.
Yoklukta, manevi güzelliğin nur ve parıltısı vardır.

Hakka karşı aczi (Kabiliyetsizliği, gücü yetmezliği) bırakıp da kendini müstağni ( Kimseden bir menfaat beklemeyen, bir şey istemeyen, kimseye ihtiyacı olmayan, gönlü tok, tok gözlü, çekingen, nazlı) gören nefis, kâfir bir firavun kesilir.
                         ***
 GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’a (C.C.) kalpten bağlılıkla bağlanan, kalbi samimi olarak doğru dostluk yaklaşımı içinde olanların yüzlerinde nurun tenleri yok olsa bile kıyamet gününe kadar nurun kalacağını öğrendik.
2.    Zanna, şüpheye ve bilgisizliğe esir olanın oyun çocuğu hükmünde olacaklarını öğrendik.
3.    Çocukta yüzlerce inat ve zarar verici davranış olduğunu ama kuvvetinin olmadığından az zarar verdiklerini öğrendik.
4.    Terbiye almamış, çocuk gibi davrananların güç sahibi oldukları zaman kendine rakip gördüğünü, düşman olarak niteleyerek zarar verdiğini öğrendik.
5.    Cahil kişinin silah sahibi olunca haksızlık ederek herkese zarar vereceğini öğrendik.
                                            *
İşte böyle yaren;
Yoksulluğa şükretmemiz gerektiğini, çünkü bu sayede Allah’ın bağışladıklarına teşekkür edip, kendimizi büyük görmenin oluşturduğu sayısız hastalıklardan, huysuz ve kötü yürekli kimse olmaktan kurtulacağımızı, huzur ve sakinliğe kavuşacağımızı öğrendik, anladık.

Hakka muhtaç olduğumuzu anlamak ve kabul etmek için başımıza büyük sıkıntı gelmesini beklemek gerekmediğini öğrendik.
                                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar