Aks midân nakş-ı
dibace-i cihan
Nâm-ı her bende-i
cihân hace-i cihân
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
6.inci cilt 4442 inci beyit açıklaması)
“ Cihan dibacesinin (Ön sözünün) nakşını (İşlemelerinin)
aksine (Uygun olmadığını) bil.
Dünyaya kul (Sevgiyle bağlanan) olanların adı, cihan padişahı
oldu.”
Kardeş!
Sen kendini tanımadın.
İncisin, fakat kendini
bilmediğin için topraklara düştün karıştın.
Sen en güzel doğan kuşusun
ama viranede kalmışsın.
Haydi, sana yazık değil mi?
Yine şaha doğru uç.
Sen bu viranede nasıl karar
ediyorsun?
Padişah ava çıkmış, seni
avında kullanmak istiyor.
Sen yarasa değilsin, senin
yerin, virane değildir.
Sen bilmiyorsun, senin
varlığında kim vardır?
Ey insan!
Sen halife zadesin (Hz. Muhammed’in vekili, oğlusun) ne olur bir an,
kendinin kim olduğunu anla.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik;
1.
Bedenimizin eğri
düşünceli ters gidişli olduğundan ve hilelerle canı esir ettiğinden
isteklerinden, zorlamalarından, ömrümüzü yağmalamasından kurtarmamız gerektiğini
öğrendik.
2.
Ecel gelmeden
önce hür olmanın yolunu bulmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Dünyanın kadın
gibi hile ve işve (İlgi çekme, gönül çelmek için
takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda) ile güzel
yüzünü göstererek tuzak kurduğunu, ama isteğe, amaca ulaştırır gibi yapıp
ulaştırmadığını öğrendik.
4.
Başımızın aşırı
ve güçlü tutku ve isteklerle, gönlün ise vesvese ve kavgalarla dolu olduğundan
tek çarenin Hak korkusuna sığınmamız gerektiğini öğrendik.
5.
Tabiat her sene
yenilendiği gibi bizim de gönlümüzü yenilenmemizin gerektiğini öğrendik.
6.
Düşüncelerden
kurtulup uykuya dalmamız, uykudan sonra uyanıklık geldiğini bilmemiz, uyanık
olmamız, halkın uyuyor sanmasını sağlamamız gerektiğini öğrendik.
7.
Kadının, (Dünyanın) hilesinin saf kişiyi çekişmelere
götüreceğini, olaylar arasındaki bağlantıyı yitirmesine sebep olacağını, ne
yapacağını bilemeyip şaşıracağını öğrendik.
8.
Hilelere dini karıştırmamak gerektiğini,
dinine bağlı olanın gönlüne kendini koruması için haberler geleceğini öğrendik.
9.
Kadının, (Dünyanın) hilesinin sonu olmadığını öğrendik.
10.
Göklere
yükselmeyen başın yerinin zevk ve şehvetler (Bir şeyi
fazla istemek), boş ve geçici işler olduğunu öğrendik.
11.
Ten hapsinden
Allah’ın haber getiren nebilerden başkasının olmadığını, bizi satın alıp hür
edeceklerin, olduğunu öğrendik.
12.
Kendinin dünyada
hapis olduğunu binde bir doğru görüşlü kimsenin anladığını öğrendik.
13.
Müminin kaybolmuş
malının ilim olduğunu öğrendik.
14.
Doğuştan esir
olan kişinin hürriyetin zevkini bilemeyeceğini öğrendik.
15.
Hakkın izni ve
gökten gelen bir haber olmadıkça kişinin esir olduğunun farkına varamayacağını
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Ayıpları örtersek bizim de
ayıplarımızın örtüleceğini, emin olmadıkça da hiç kimseye gülmenin yanlış
olduğunu öğrendik, anladık.
Yaptıklarımızın bir karşılığı
olduğunu, yaşarken bunun karşılığını alacağımızı öğrendik, anladık.
Allah’ın arşının bütün
ruhlara açık bir sofra olduğunu öğrendik, anladık.
Her an kendi halimizi
gözetmemiz gerektiğini, adalet karşılığında gönül rahatlığı, rahatlık,
kaygısızlık ve sakin olma, zevk ve neşe olduğunu, zulmün karşılığında cefanın
olduğunu öğrendik, anladık.
Nefsin çuvalına konan
bizlerin, bizi çuvaldan kurtaracak görünmeyen âlemin kurtarıcıları olanları ile
bağ kurmaktan başka çaremiz olmadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ